bulanmak (-e) 1. Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak:
"Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor." -A. İlhan. 2.
(nsz) Duruluğunu yitirmek:
Havuz bulandı. 3.
(nsz) Parlaklığını ve açıklığını yitirmek:
Hava bulandı. 4.
(nsz) Mide bulantısı olmak. 5.
(nsz) mec. Karışmak:
"Köylünün bu habere zihni bulandı." -A. Gündüz.