standart anlamı Fr.standard
1. Belli bir tipe göre yapılmış veya ayrılmış: § "
Hep bir eş boyada standart evlerin; yani adının da belirttiği üzere gelir kaynağım olsun diye o günden hemen hemen Yarım yüzyıl önce kurdurulmuş..." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 6. §
"İnsanları (standart) ölçülerle o türlü burun buruna getirdiniz ki, yakınlıkta bu mübalağa uzaklık oldu." -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 276. § "
Orası bir nevi standart insanların yeriydi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 115. 2. Belirli ölçülere, yasaya, kullanıma uygun olan: § "
Çifte standartlı bir yaşayışın yaygınlaştığı çağımızda bu, en anlamlı aydın başkaldırısı…" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 124.
"… zengin artık önemli tek değerdir, yaşama standardı, saygınlığın tek ölçütü." -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 60. 3. Örnek veya temel olarak alınabilen, tek biçim. 4. Bir işletmede, bir ürünü, bir çalışma yöntemini, üretilecek miktarı, bir bütçenin para miktarını vb.ni belirlemek için konulmuş kural.