yapma is. 1. Yapmak işi:
"Ham ağaçları evcile çeviririm, aşı yapmayı bilirim, budamayı bilirim." -N. Araz. 2.
sf. Doğadaki şeylere benzetilerek insan eliyle yapılmış, yapay, suni, sahici karşıtı:
"Köşede bir piyano, piyanonun üstünde yapma çiçekler." -N. Hikmet. 3.
sf. Yapmacık:
"Fakat fazla içliliği erkekliğe yakıştıramadığından kendini her zaman yapma bir sertliğin arkasına gizlerdi." -H. Taner.