sükünet anlamı < Ar. sükûnet: sükûnet. || sukunat || sükunet || sükünet olmak: sükûnet bulmak; ruhunu teslim etmek || süküneta varmak: sükûnet bulmak
"sükünet" için örnek kullanımlar
Kötüre derin bir sükünet ve sessizlik içindedir, Kötüre kederlidir, mutsuzdur, geçmiş coşkulu günlerinin özlemi içindedir. Ama bu olumsuz Kaynak:Kötüre, Afşin