devam etmek1) başlanmış bir iş sürmek:
"Hazırlıkların uzun zamandır devam ettiğinden, kimi ayrıntılardan öteden beri haberdardım." -E. Şafak. 2) sürekli gitmek:
"Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder." -B. R. Eyuboğlu. 3) sürdürmek:
"Kız kendisini ağır satmakta devam ediyor." -R. H. Karay.