sürpriz anlamı Fr.surprise
Beklenmeyen ve insanı şaşırtarak sevindiren veya üzen olay, beklenmedik olay:§
"Ancak insiyaklarını utandıracak şiddetli sürprizleri bekleyerek yaşamıştı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 74. § "
Belki de sürpriz denen şey o şeyi sona saklamak..." -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 15. §
"Sayısız oluş sürprizleriyle görünüp kaybolan gölgelerin i, gelişme ve bozulma anlarında onun şeklini sezdiren benzerliklere yaklaşmaz." -Peyami Safa, Yalnızız, 65. §
"Bir çay ziyafetinde erkek kadın epeyce halk bulunup içlerinden bazıları hane sahibesinin bu akşam için bir "sürpriz" dahi tertip eylemiş olduğunu sezmişler..." -Ahmet Midhat Efendi, Mesail-i Muğlaka, 412. §
"Anadolu, Çin ve Havai adaları gibi sürpriz ve maceralar diyarı olmamakla beraber…" -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 33. §
"…bu sözleri büyük bir dikkat ve iddia ettiğimiz gibi biraz da (sürpriz) tavrıyla dinleyedursun…" -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 176. § "
Vay, Cemal, bu ne sürpriz böyle." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 70. §
"Sürpriz diye bir şey yok." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 141. § "
Kılçık kolunu kızın beline sarıyor: -… sürpriz!" -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 93