sürtmek ne demek?
- 5 sözlük, 10 sonuç.BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
sürtmek anlamı
Bileylemek. (*Senirkent -Isparta)
Bileylemek. (*Senirkent -Isparta)
Divanü Lügati't-Türk
sürtmek anlamı
sürtmek; sürmek
sürtmek; sürmek
Güncel Türkçe Sözlük
sürtmek, -er anlamı
(-i, -e) 1. Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek: "Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü." -S. F. Abasıyanık. 2. Dokundurmak. 3. (nsz) tkz. Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak: "Çocukçağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş." -S. F. Abasıyanık.
(-i, -e) 1. Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek: "Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü." -S. F. Abasıyanık. 2. Dokundurmak. 3. (nsz) tkz. Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak: "Çocukçağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş." -S. F. Abasıyanık.
Türkçe - İngilizce
sürtmek anlamı
fiil
1) rub
2) gad
3) wander idly
4) tramp
5) chafe
6) gad about
7) gall
8) hang out
9) horse around
10) loiter
11) muck about
12) range
fiil
1) rub
2) gad
3) wander idly
4) tramp
5) chafe
6) gad about
7) gall
8) hang out
9) horse around
10) loiter
11) muck about
12) range
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sürtmek anlamı
Söylemek, anlatmak : Sana bir mesele sürtmüştüm, hatırlıyor musun?
Söylemek, anlatmak : Sana bir mesele sürtmüştüm, hatırlıyor musun?
Kesme*Eğridir -Isparta
Kızılcabölük -Denizli
Erbeyli *Bozdoğan, *Nazilli -Aydın
Sancaklıboz *İğdecik -Manisa
*Burhaniye -Balıkesir
Ahi -Muğla
sürtmek anlamı
Gizlenmek : Tavşanı vurdum ama şu çalıya sürttü.
Gizlenmek : Tavşanı vurdum ama şu çalıya sürttü.
Aliköy *Çaycuma -Zonguldak
sürtmek anlamı
Badana etmek : Evi kireçle mi sürttünüz?
Badana etmek : Evi kireçle mi sürttünüz?
Çilehane *Reşadiye- Tokat
sürtmek anlamı
Zaman öldürerek nedensiz gezip dolaşmak.
Zaman öldürerek nedensiz gezip dolaşmak.
*Alucra -Giresun
*Bor -Niğde
sürtmek anlamı
Masal, öykü anlatmak.
Masal, öykü anlatmak.
Darıveren *Acıpayam Denizli
*Soma ve çevresi Manisa
Pınarlıbelen*Bodrum Muğla
sürtmek anlamı
Yıpratmak, eskitmek.
Yıpratmak, eskitmek.
Uluşiran *Şiran Gümüşhane
sürtmek eş anlamlısı
dokundurmak
(-i, -e) 1. Dokunmasını sağlamak: "Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar." -M. Ş. Esendal. 2. mec. Bir şeyi üstü kapalı ve sitem yollu hatırlatmak, tariz etmek.
(-i, -e) 1. Dokunmasını sağlamak: "Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar." -M. Ş. Esendal. 2. mec. Bir şeyi üstü kapalı ve sitem yollu hatırlatmak, tariz etmek.
"sürtmek" için örnek kullanımlar
İki yalıtkan objeyi birbirine sürtmek büyük bir statik elektrik oluşturur. Bu sadece sürtünmenin etkisi değildir; iki farklı yalıtkan
Kaynak: Elektrostatik
Kaynak: Elektrostatik
Bir mıknatısa temas ettirmek veya mıknatısın bir kutubuna sürtmek. Cisimi ısıtmak ve soğurken yeryüzünün manyetik alanı yönüne çevirmek.
Kaynak: Mıknatıs
Kaynak: Mıknatıs
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
