şampanya anlamı Fr.champagne
Açık renk, tatlı ve köpüklü şarap: § "
Bir şair-i hayalperver uşakları yerleştirmek için müteşekkil idare bir yer, bir heykeltıraş şampanya satmak için simsarlık, bir kemanî gazhanede bir memuriyet arardı." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 250. § "...
bir de hani şu şampanya dedikleri-haha-hah!-köpüklüden patlattırmışım..." -Adalet Ağaoğlu, Ruh Üşümesi, 98. § "
Buralarda açık dükkân olsa, gazino olsa, bar olsa da size kondonruj şampanyalar ikram etsem." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 54. § "
Hayalimizde birbiri ardına patlatılan şampanya şişelerinin gürültüsü örttü." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri
ayarlama Enstitüsü, 135. § "
Hem de fin şampanya, konyak! Demesin mi." -Ahmet Midhat Efendi, Henüz 17 Yaşında, 29. § "
Mesela şampanya, havyar, viski aramadığını; kaymaklı ağdalı hamur tatlıları, katmerli börekler sevmediğini..." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 137. § "
Sen şampanyayı da sevmez misin?" -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 28. § "
Gözsüz kulaksız kurtların içtiği köpüklü şampanya damlaları!" -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 89. § "
Hani bir gün ünlü yazarlarımızdan biri "Köydeki büyük otele indik, banyoya girdi sonra incecik bardaklarla sunulan buz gibi şampanyaları içtik, köydeki üniversitenin sayın rektörüyle konuştuk diye mi yazılar yazalım? Böyle mi gösterelim köylerimizi?" gibisinden lâkırdılar etmişti, bunun karşısında akan suların duracağını san…"-Nurullah Ataç, Prospero ile Caliban, 58.