görkem is. Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa.
parlaklık is. 1. Parlak olma durumu, revnak:
"Taşlarımız öyle güzel parlardı ki o parlaklığı görme uğruna bütün gün sürekli silmeyi bile düşündüğüm olurdu." -A. Kutlu. 2.
mec. İlgi ve dikkat çekici olma durumu. 3.
gök b. Bir ışık kaynağının verdiği ışığın, göz gibi bir alıcının üzerinde yaptığı etki.