çalım is. 1. Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka:
"Sözlerini tartarak konuşuyorlarsa çalımlarından değil bu." -N. Uygur. 2. Kılıcın keskin yanı. 3. Menzil, erim:
Kurşun çalımı. Göz çalımı. 4. Biraz benzeme, andırma. 5.
den. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması. 6.
sp. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi.
süs is. 1. Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek. 2. Süsleme veya süslenme işi:
Süse düşkün. 3. Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı:
Divan şiiri süse önem vermiştir. 4.
mec. Güzellik veren, güzelleştiren şey:
"Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur." -T. Dursun K.