şef anlamı Fr.chef
1. Yetki ve sorumluluğu olan, yöneten kimse: § "
Tıpkı bir orkestra şefi gibiydi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 33. § "
Müdürler, şefler, bütün ücretliler Murat'ın önünde eğildiler." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 142. §
"İstanbul'da ittihatçıların polis şeflerinden olan büyük dayım da Anadolu'ya geçmiş…" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 44. § "
… ellerini gene koro şefi gibi iki yana açıp ani bir hareketle sesleri ve hareketleri durdurur." -Necip Fazıl Kısakürek, Sabır Taşı, 141. § "
İşi büyütürsek, seni reklam şefi diye…"- Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 356. 2. Önder, lider: § "
Vallahi siz idealist tahsil gençliğinin gerçek şefi idiniz hocam..." -
Reşat Nuri Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi, 18. 3. Baş, yönetici durumda bulunan.