neşe is. 1. Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç, şetaret:
"Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi." -F. R. Atay. 2. Hafif sarhoşluk, çakırkeyif olma.
şenlik is. 1. Şen olma durumu, şetaret:
"Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki..." -O. C. Kaygılı. 2. Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram:
"Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok." -T. Buğra. 3.
sin. ve
tiy. Festival. 4.
mec. Sevinç, neşe:
"Gece her tarafta şenlik olmuş, çalgılar, davullar çalınmış, kıyamet kopmuş." -M. Ş. Esendal.