azılı ne demek?
- 3 sözlük, 6 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
azılı anlamı
sf. 1. Gözü bir şeyden yılmayan, azgın: "Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu." -Y. Atılgan. 2. mec. Çok şiddetli, korkunç: "En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı." -B. R. Eyuboğlu.
sf. 1. Gözü bir şeyden yılmayan, azgın: "Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu." -Y. Atılgan. 2. mec. Çok şiddetli, korkunç: "En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı." -B. R. Eyuboğlu.
Türkçe - İngilizce
azılı anlamı
sıfat
1) fierce
2) unruly
3) ingrained
sıfat
1) fierce
2) unruly
3) ingrained
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
azılı anlamı
Kart erkek yaban domuzu.
Kart erkek yaban domuzu.
Yassıviran *Senirkent -Isparta
Kuşbaba *Bucak -Burdur
Yeşilyuva *Acıpayam -Denizli
-İstanbul
İğneciler *Mudurnu -Bolu
Varay -Amasya
Taşova -Tokat
Çoğulhan *Afşin -Maraş
Hisarcık *Yayladağı, *Reyhanlı ve Amik Ovası -Hatay
Çukurbağ *Ermenek -Konya ilçe ve köyleri
-Adana
*Silifke -İçel
*Milas, Yerkesik, Eldirek *Fethiye -Muğla
azılı anlamı
Yaşlı domuz.
Yaşlı domuz.
Dereçine *Sultandağı Afyon
azılı anlamı
Güçlü, sözü geçen.
Güçlü, sözü geçen.
Dereçine *Sultandağı Afyon
azılı anlamı
Domuz.
Domuz.
Adana, Osmaniye
azılı eş anlamlısı
azgın
sf. 1. Azmış olan, azılı: "Bakışları insanlıktan çıkmış, sanki karşımda ürkmüş, azgın bir hayvan var." -A. Ümit. 2. Çabuk iltihaplanan, yarası hemen kapanmayan (ten). 3. Çok yaramaz (çocuk). 4. Cinsel istekleri aşırı olan: "Senin gibi azgın bir delikanlıya vereceğim ilk ders, doyurabildiğin kadının sana vereceği tadın ne kadar önemli olduğudur." -R. Mağden. 5. Coşmuş, taşmış: "Fırtınadan sonra şaşakalır insan, anlayamaz o azgın denizin ne kerametle, nasıl durulduğunu." -A. Erhat. 6. Gözü hiçbir şeyden yılmayan.
sf. 1. Azmış olan, azılı: "Bakışları insanlıktan çıkmış, sanki karşımda ürkmüş, azgın bir hayvan var." -A. Ümit. 2. Çabuk iltihaplanan, yarası hemen kapanmayan (ten). 3. Çok yaramaz (çocuk). 4. Cinsel istekleri aşırı olan: "Senin gibi azgın bir delikanlıya vereceğim ilk ders, doyurabildiğin kadının sana vereceği tadın ne kadar önemli olduğudur." -R. Mağden. 5. Coşmuş, taşmış: "Fırtınadan sonra şaşakalır insan, anlayamaz o azgın denizin ne kerametle, nasıl durulduğunu." -A. Erhat. 6. Gözü hiçbir şeyden yılmayan.
korkunç
sf. 1. Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş: "Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi." -H. R. Gürpınar. 2. Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren. 3. Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli: "Kendini korkunç bir pehlivan sanırmış ki adını Çelikkol koymuş." -M. Ş. Esendal.
sf. 1. Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş: "Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi." -H. R. Gürpınar. 2. Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren. 3. Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli: "Kendini korkunç bir pehlivan sanırmış ki adını Çelikkol koymuş." -M. Ş. Esendal.
"azılı" için örnek kullanımlar
Yıllardır kırmızı bültenle aranan azılı canilere kol kanat geriyorsunuz.
're About notorious criminals wing red bulletin sought for years.
Kaynak: haber.stargazete.comKamuoyu oluşturup bu azılı canileri bağırlarına basıyorlar.
Opinion create and embracing notorious criminals.
Kaynak: gunes.comMahkumlar içinde azılı katiller mi dersiniz, yazanlar mı, kimi ararsanız vardı.
About the prisoners in the notorious killers, do writers, who were you call.
Kaynak: blog.milliyet.com.trAvrupa ülkelerinde kırmızı bültenle aranan azılı canilere kol kanat geriliyor.
Declines in European countries wing red bulletin sought notorious criminals.
Kaynak: internethaber.comYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
