eren is. din b. 1. Ermiş:
"Bu adam vaktinin en büyük erenlerindendi." -Ö. Seyfettin. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse.
ermiş is. din b. Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli:
"Anadolu ermişlerinin hikâyesini de kendine özgü üslubuyla anlatmıştır." -N. Araz.
muazzez sf. esk. Sayılan, saygı duyulan, sevgili, aziz.