kitabet
is. (kita:bet) esk. 1. Yazmanlık, kâtiplik. 2. Kompozisyon, tahrir.

kompozisyon
is. 1. Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. 2. Öğrencilere duygu ve düşüncelerini etkili ve düzgün bir biçimde anlatmaları için yaptırılan yazılı veya sözlü çalışma, tahrir, kitabet.

yazma
(I) is. 1. Yazmak işi, tahrir: "Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm." -A. Ağaoğlu. 2. Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap. 3. hlk. Kaba kulak hastalığı.

yazma
(II) is. 1. Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile veya tahta kalıplarla desen yapılmış bez. 2. sf. Bu bezden yapılmış: "Sırtında siyah bir yeldirme, başında yazma bir baş örtüsü, çenesinin yanında ilmikli" -H. E. Adıvar.

Tahrir kaydetme, kayıt ya da tescil, deftere geçirme; kadastrodur. Eskiden tahrir defterleri vardı. yükümlülüklerinin sayısı tahrir defterine kaydedilirdi.
Kaynak: Tahrir

Ekinözü İlçe sinin tarihçesi ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda 1563 yılında hazırlanan Kahramanmaraş tahrir defterinde nahiyeyi
Kaynak: Ekinözü

Tarihçe 1455-1613 yılları arasında tutulan tahrir defterlerinde Bulancak KEBSİL adıyla anılmakta ve CANİK-İ BAYRAM (Ordu) kazasına bağlı
Kaynak: Talipli, Bulancak

Osmanlı devletinin yöreyi fethinden sonra tutulan tapu tahrir defterlerinde Başköy ile ilgili kayıtlara rastlamak mümkündür.
Kaynak: Başköy, Pazar

İlk kez 1445'den itibaren 525 numaralı osmanlı tahrir defterlerinde bahsedilen yerleşim‚ 137 haneli büyük bir hristiyan köyü olarak
Kaynak: Nevrâkop

1500-1520 tarihindeki Kayseri kazası tahrir defterlerinde kaza sınırları içerisine Büyüktuzhisar'ı almamıştır Tahrir defterleri
Kaynak: Büyüktuzhisar, Bünyan

1529-1530 tarihli tahrir defterinde bu yapı aynen devam etmiştir. 1535 yılında Erzurum Beylerbeyliğine bağlı bir sancak haline getirilen
Kaynak: Alapelit, Bayburt