Bunu öne çıkaracak
tamamlayıcı yapıları da inşa etmek gerekiyor.
You need to emphasize the complementary structures to build.
Kaynak: haberciniz.bizBazen de hastalığın tekrarlamasını önlemek için
tamamlayıcı.
Sometimes, in order to prevent the occurrence of the disease is complementary.
Kaynak: hurriyet.com.trTamamlayıcı sağlık sigortası kavramı da burada devreye girecek.
Complementary health insurance concept will be introduced here.
Kaynak: evrensel.net Onu artık tanır gibi olmuştum, karşı karşıya gelmek ise
tamamlayıcı oldu.
I was no longer seems to recognize him, was complementary to face.
Kaynak: sabah.com.trBu iki iplik birbiri ile baz çifti oluşturabilirse bunların
tamamlayıcı olduğu söylenir. İplikleri bir arada tutan baz çiftlerinin her
Kaynak: Tamamlayıcılık (moleküler biyoloji)Kompleman sistem , Komplement sistemi veya
tamamlayıcı sistem, bir canlı dan patojen lerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal bir
Kaynak: Kompleman sistemiTamamlayıcı DNA : Bir RNA iplikçiğindeki dizinin
tamamlayıcı dizisinden oluşmuş DNA molekülü.
Tamamlayıcı renk ler: birbiriyle
Kaynak: Tamamlama bir nükleik asit çözeltisinin sıcaklığını yavaşça soğutulması sonucu, birbirini
tamamlayıcı iplikler arasında baz çifti oluşması sürecidir.
Kaynak: Tavlama (biyoloji)Çekmece , başlı başına bir mobilya çeşidi olmaktan çok mobilyaya ait bir parça,
tamamlayıcı bir unsur durumundadır. Ev ve ofis
Kaynak: ÇekmeceAntrepo, gümrük vergisi ne konu olup da henüz vergi ve resimleri ödenmemiş malların korunduğu, gerekiyorsa küçük
tamamlayıcı işlemlerin
Kaynak: AntrepoOsteopati hastalık larda kas-iskelet sisteminin etkinliği üzerinde duran
tamamlayıcı bir tıp metodu. Bir sinirin veya omurilikten gelen
Kaynak: OsteopatiHojo undō (補助運動), "
tamamlayıcı egzersizler" anlamına gelen Japonca terimdir. Okinava kökenli savaş sanatlarında, özellikle Karate 'de
Kaynak: Hojo undōtamamlayıcı hata fonksiyonu 'nun ifadesi erfc dir. tanımı,: begin align. operatorname erfc(x) & 1-operatorname erf(x) & frac 2sqrtpi
Kaynak: Hata fonksiyonu Bütünleyici parça , hukukta, bir taşınmazın
tamamlayıcı unsurları, kullanılmasında yararlı olan ve vergi hukukunda onunla birlikte göz
Kaynak: BütünlemeBu yöntemin moleküler düzeydeki özelliği;
tamamlayıcı özellikte olan nükleik asit molekülü zincirleri arasında melez moleküller
Kaynak: Nükleik asit melezleme yöntemleriBu işlemin yapılmasında
tamamlayıcı renklerden faydalanılır. Kırmızı ve cyan, yeşil ve magenta, sarı ve mavi renkler
tamamlayıcı renklerdir
Kaynak: Renk ayrımıOrijinal çift iplikli DNA'nın her ipliği,
tamamlayıcı ipliğin üretiminde (yarı korunumlu replikasyon olarak adlandırılan bir süreç) kalıp
Kaynak: DNA ikileşmesiTiroyidin düğümü (burada adenom) her zaman ele gelmeyebilir ve ancak
tamamlayıcı incelemeleriyle ortaya konabilir (iyot 131 dağılım
Kaynak: Plummer hastalığıisimlendireceği şeyin orijinal hali olan,
tamamlayıcı ve isimsiz sistem yazılımı ilk olarak 1984 yılında orijinal Machintosh ile tanıtılmıştır.
Kaynak: Mac OSMoMa, yakın mesafesinde bulunan Metropolitan Museum of Art 'ı
tamamlayıcı bir niteliktedir ve bazılarınca diğer müzenin kardeş müzesi
Kaynak: Museum of Modern ArtBu kapsamdaki işlemler ya kartografyanın uygulama alanındadır ya da kartografyanın uygulama alanını
tamamlayıcı niteliktedir.
Kaynak: KartografyaRus dostor Konstantin Pavlovich Buteyko (Russian: Бутейко) tarafından geliştirilen bir grup nefes tekniğini içeren
tamamlayıcı tıp terapisi.
Kaynak: Buteyko yöntemi