Damga (Eski Türkçe;
tamga) - bir şeyin üzerine bir işaret basmaya yarayan alet, mühür demektir. Ayrıca herhangi bir şeyin üzerine bu
Kaynak: Damga (işaret)Astral simgeler, piktogram ve
tamga şekline kadar gelişmiştir; hatta Kök Türk yazısında fonogram olarak görünürler. Bugün kullanılan ay
Kaynak: AyyıldızEski Türkçede (Göktürk ve Uygur) genizcil n sesi:
tamga sı kullanılmıştır. Bu
tamga, ideografi k olarak "yükseklik/büyüklük gösteren bir
Kaynak: Genizcil n sesinin getirdiği bir başka değişiklik tıpkı incu gibi İlhanlı ülkesinin başka bölgelerinde uygulanıp da Anadolu'da bulunmayan
tamga vergisidir.
Kaynak: Şemseddin Cüveynidokunan kumaş ve kesilen hayvanlardan bac-ı
tamga; yurt dışından gelip, transit olarak memleketten geçen veya memlekette kalmak üzere
Kaynak: Bacoğula birer lâkap ve birer ongun ve hayvanlarına vurmalarıiçin de birer
tamga tespit edilmesinin gerekli olduğunu Kün Han'asöylediği, onun
Kaynak: Çalca, Dereli"Salur"larda şube ve kabilelerin aslını gösterebilecek bir alamet olan-şubelere mahsus "
Tamga" yoktur. kendisine göre bir
tamga şekli
Kaynak: Salur, Sorgun"Salur"larda şube ve kabilelerin aslını gösterebilecek bir alamet olan-şubelere mahsus "
Tamga" yoktur. kendisine göre bir
tamga şekli
Kaynak: Salur, Geredeİktidara yükselişi: svg | Hideyoşi'nin
tamga 'sı Oda Nobunaga 'nın Japonya'nın orta kesimini kendisine bağlamak amacıyla 1568'de başlattığı
Kaynak: Toyotomi Hideyoshikaplanmış çeşitli kayaların üzerinde Oğuz boyları ndan Peçenekler ve Kıpçakların kullandığı Runik Türkçe yazılar ve
tamga lar bulunmuştur
Kaynak: Salıpazarı