Tamirhane lüks semtteydi ve ağabeyime 'para yok, sanat öğrenecek' dediler.
Workshop luxury semtteydi and my brother, "There's no money to learn the art 'they said.
Kaynak: hurriyet.com.tr Strasbourg'dan bir
tamirhane sahibinde bulunan aracın ne kadar para karşılığı satılacağı belirtilmezken, Fransız gazetesi Dernieres Nouvelles d'Alsace'e göre araç 20 bin Euro'ya satılacak.
Strasbourg will be sold for a garage owner not specified how much money is in the vehicle, according to the French newspaper Dernieres Nouvelles d'Alsace, the car will be sold 20 thousand euros.
Kaynak: ekonomi.haber7.comAynı zamanda bir
tamirhane olarak da kullandığı kamyondan bozma karavan ıyla Batı Almanya'nın doğusundaki küçük kasabaların köhne sinema
Kaynak: Zamanın AkışındaDarphane; dökümhane, çarkhane, sikkehane, teksirhane,
tamirhane, kalıp atölyesi gibi imalatla ilgili yapılar ile muhasebe, eminlik gibi
Kaynak: Darphane-i Amireakaryakıt istasyonu,4 kahvehane, 2 demir çelik atölyesi,1 nalbur, 3 oto lastikçi ,1 terzi,2adet erkek kuaför'ü ve 2 adet
tamirhane bulunmaktadır.
Kaynak: Adatepe, KarasuAyrıca köyümüz sınırları içerisinde Formina Yapı şirketinin bir fabrikası, bir adet Petrol Ofisi, bir adet market, bir adet
tamirhane ve 2
Kaynak: Karakoç, Çaycuma