Bence, bizim amigolar, Alman amigolardan
taraftarlık eğitimi almalılar.
I think our cheerleaders, German amigolardan advocacy training should take.
Kaynak: haber.rotahaber.comTaraftarım
taraftarlık anlamında doğru işler yaparak.
Is in favor of making things right in terms of advocacy.
Kaynak: trtspor.com.trBöyle
taraftarlık varsa, olmaz olsun!
If you have such a favor, you will not get!
Kaynak: haber.stargazete.comKabul edelim ya da etmeyelim, mantıklı bulalım ya da bulmayalım, insanoğlunun
taraftarlık gibi insani bir zaafı da var.
Let's face it, or let's not, let's find a logical or bulmayalım, there is also a weakness of human beings as a humanitarian advocacy.
Kaynak: haber7.comDuygu Hatipoğlu-M.Berkay Aydın, Bastır Ankaragücü: Kent, kimlik, endüstriyel futbol ve
taraftarlık Epos Yayınları 2007 ISBN 978 9756790465
Kaynak: MKE AnkaragücüEhl-i Beyt 'e muhabbet ve Hanedân-ı Alevîye'ye
taraftarlık husûsunda diğer “Şîʿa -i Bâtın 'îyye” şubelerinden hiçbir farklı yanı
Kaynak: Alevilik