tayyör anlamı Fr.tailleur
Ceket ve eteklikten oluşan kadın giysisi: §
"Mantolu, tayyörlü, şapkalı yenilerin arasına karışmış siyah çarşaflı analar, kaynanalar, hatta büyük anneler…" -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 52. § "
Saçları yaptırılıp kabartılmış tayyörlerinin yakalarına Kız Meslek Okulu işi, yapma çiçekler takmış kadınlar, öç alır gibi sinsi sinsi gülüm serdiler." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 142. §
"İmkansız derecede sağlam bir kumaştan bir tayyör giymişti." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 85. §
"Üstünde eski bir tayyör." -Peyami Safa, Yalnızız, 6. § "
Başında şapka, sırtında eski ve rengi atmış bir tayyör." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 52. § "
Bir de, daha aşağıda, fark eder etmez adeta çarpıldığı,tayyörlük yünlü kumaş!" -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 460.