canlanmak (nsz) 1. Gücü artmak, diri duruma gelmek:
"Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı." -P. Safa. 2.
(-de) Depreşmek:
"Bir kere gözlerime baksanız anlardınız / Sizin için kalbimde canlanan emelleri" -N. H. Onan. 3.
(-den) Geçmişte yaşanan bir olay veya durum yeniden hatırlanmak:
"Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı." -P. Safa. 4.
mec. Etkinliği artmak, hareketlilik kazanmak.