Çocukların yüzündeki bir küçük
tebessüm bizi çok mutlu ediyor.
We are very happy with a small smile on the face of children.
Kaynak: hurriyet.com.trBizde ise o gün izlerken sadece
tebessüm etmemizi sağlamış olacak.
We just smile while watching that day that we will be providing.
Kaynak: blog.milliyet.com.trFilmin
tebessüm oluşturan tek yönü minik oyuncunun sergilediği performans!
The only aspect of the film that make up a tiny smile on the player's performance!
Kaynak: televizyongazetesi.comVatandaşa bol kazanç sizlere de bol vergiler versin diyerek
tebessüm ettirdi.
Citizens smile You had plenty of gain saying that you give plenty of taxes.
Kaynak: e-haberajansi.comBu özellikleri sebebiyle, insan aklında ilk anda bir sarsıntı meydana getirir, dinleyenleri
tebessüm e ve düşünmeye sevkederler.
Kaynak: ŞathiyyeEserin ismi hayatta ne olursa olsun devamlı
tebessüm etmek gerekir şeklindeki bir Çinli geleneğini aksettirmektedir. "Herzaman
tebessümKaynak: Tebessümler Diyarıûl Arabî 'dir. Mevlânâ Muhammed Celâled-Dîn Belhî Rûmî 'yi babasının ardıdan edeple yürüdüğünü görünce, hayret ve
tebessüm ile "Sübhanallah!
Kaynak: Bahaeddin VeledToplumcu ve gerçekçi halk mizahıyla, dudaklara
tebessüm ettirirken düşündüren Marko Paşa, aynı zamanda da akıldan çıkmayan bir mizah
Kaynak: Markopaşa (dergi)Sedat Simavi derginin ilk sayısında derginin misyonunu "bükülen dudaklara biraz
tebessüm vermek" olarak kısaca belirterek dönemin kapanan
Kaynak: Diken (dergi)Onların gülen yüzlerindeki
tebessüm aslında güvercinleri T Tipinin havalandırmasından gökyüzüne özgürlüğe bırakıyor… Onlar umut oluyor
Kaynak: Gaye Turgut