Doktorlar pazar günü
tedbir amaçlı Fernandes'in MR'ını çektirdiler.
Doctors measure for Sunday MR'ını shrunk Fernandes.
Kaynak: spor.gazetevatan.comİki ortağın davalı olduğu yüzde 13.8'lik hisseye
tedbir koydurdu.
13.8 per cent that the defendant both partners' share of froze.
Kaynak: sabah.com.trBorç batağında olduğunu ortaya koyan firma
tedbir kararı aldı.
Demonstrating that the company has decided to measure drowning in debt.
Kaynak: hurriyet.com.tr2011'de
tedbir almasaydık Yunanistan'a benzemeye başlayacaktık.
Greece going out to look like in 2011 if I had not measure.
Kaynak: ekonomi.haberturk.comkullanılır Buna göre kalite kontrol, bir sürecin kalite etkinliğini azaltacak durumlara karşı
tedbir alarak kaliteye hakim olma anlamına gelir.
Kaynak: Kalite kontrolDavanın alacaklı tarafından kazanılması durumunda ihtiyati
tedbir kararı kalkar ve alacaklı ihtiyati
tedbir nedeniyle alacağını geç
Kaynak: İcra hukukuRadyumu
tedbir almadan kullanmak tehlikelidir; çünkü sürekli olarak içe işleyen öldürücü ışınlar çıkartır; radyumun bu özelliğine
Kaynak: Radyumsavaş halinde devlet yönetimine karşı gelenler için askerî birliklerce
tedbir almak için çıkarılan kanun. Osmanlı Ermenileri ne uygulanmıştır.
Kaynak: Tehcir KanunuKendisi, eşi ve çocuklarının da mal varlıkları üzerindeki ihtiyati
tedbir kararını da kaldırdı. 24. Dönem Trabzon Milletvekili olarak
Kaynak: Koray AydınHüve'l Hayyü'l Bâkî Efahim-i müşiran-ı Askeriyyeden olub
tedbir ve fazilet ve besalet ve şecaat bulunduğu muharebatın kâfesinde galibiyyet
Kaynak: Ahmed Eyüb Paşabaşkanı Çevik Bir 'dir İrticai faaliyet içerisinde olduğunu iddia ettiği kişilere karşı
tedbir almak amacıyla kurulan BÇG'nin 28 Şubat
Kaynak: Batı Çalışma Grubutarafından açılan davanın sonucunda sitenin 12 ay için kapatılması neticesinde alınan
tedbir kararı doğrultusunda çevrimdışı hale gelmesiyle başladı.
Kaynak: PlanetMath13 Nisan 1919 tarihinde Hindistan , Pencap 'taki Amritsar şehrinde beş İngiliz vatandaşı isyan karşıtı
tedbir olarak hazırlanan Rowlatt
Kaynak: Amritsar KatliamıAsiler, aman dilemek maksadıyla geldiklerini söyleyerek o bölgedeki komutanlarımızı kandırarak
tedbir almakta ihmale sevk ettiler.
Kaynak: Milli Aşireti Ayaklanmasıbilgilendirmiş, işbirliği önermiş ve
tedbir almasını talep etmiş olmasına karşın ABD hükümetinin tavrı bu grupları daha da güçlendirmek oldu.
Kaynak: Küba Beşlisibulaşıcı ve salgın hastalıklara karşı korunmak ve
tedbir almak maksadıyla halkı aşı olmaya çağırma ve desteklerini almaya da kampanya denir.
Kaynak: Kampanyaoluşturulmuştur. Disk te oluşması muhtemel hataları, işletim sistemi aracılığı ile önceden kullanıcıya rapor eder ve
tedbir alınmasına olanak verir.
Kaynak: S.M.A.R.T.Babasının yanında
tedbir ve ticaret konusunda deha kazanmıştır. 1936'da Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) ile tanıştı ve ondan ders aldı.
Kaynak: Kemal Kacarkişilerin
tedbir alma ve ihmalde bulunmama yükümlülüklerini aşan nitelikte ve ağırlıkta olan, dıştan (kişinin işletmesi dışından) gelen,
Kaynak: Mücbir sebepÇinlilerin yüzlerce nesilde topladığı ve 36 kategoriye sistematik bir şekil veren
tedbir, hile, tuzak ve kandırma konularını ele alır.
Kaynak: Strategem