Kafiledekiler berelerini yanında getirmişti, benim gibi
tedbirsiz olan bir kişi daha vardı.
Kafiledekiler abrasion brought along, like me, had more than a person who is ill-advised.
Kaynak: haber.rotahaber.comLille ve Bayern Münih
tedbirsiz başlangıçlarını cezalandırmış bir rakip var karşıda.
Lille and punished Bayern Munich have an opponent across the beginnings of the unwary.
Kaynak: spor.haberturk.comBu durum, işçilerin işyerlerinde daha dikkatsiz ve
tedbirsiz davrandıklarını göstermektedir.
This suggests that workers in workplaces more careless and imprudent.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trKasım Paşa'nın
tedbirsiz hareket ederek bir mağlubiyete daha sebep olmasıyla, Kasım Paşa padişaha bu halin Turahan Bey'in kendisine yardım
Kaynak: Turahan BeyTehlikeli ve zararlı maddeleri izinsiz ve
tedbirsiz taşınıyorsa, Ağırlıkları ve boyutları ile taşınması özel izne bağlı olan eşyalar
Kaynak: Trafikten menKendisinin veya başkalarının emniyetine yönelik ihmalî (
tedbirsiz) umursamazlık, Tutarlı iş davranışını devam ettirme (aynı işte uzun süre
Kaynak: Antisosyal kişilik bozukluğuOrada oturan Kabakçı Mustafa hiç
tedbirsiz ve habersiz olarak yakalanıp hemen öldürüldü. Milisler kaleyi ellerine geçirdiler.
Kaynak: Çelebi Mustafa Paşabazen; bunda da Lyotard ve Habermas'ın eserleri ve onların Amerikan üniversitelerince pek şevkle, bazan
tedbirsiz kabulü çok rol oynamıştır. “
Kaynak: Jürgen HabermasOrada Kabakçı Mustafa hiç
tedbirsiz ve habersiz olarak yakalanıp hemen öldürüldü. Milisler kaleyi ellerine geçirdiler. Fakat buna karşı
Kaynak: Alemdar Mustafa Paşaay) ortalaması ile kupanın yaş ortalamasının üstünde kalarak ihtiyarlar futbolu tarzı temposuz ve
tedbirsiz bir oyun çıkardılar.
Kaynak: 1974 FIFA Dünya Kupası