Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

tedricen ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

tedricen anlamı
zf. (tedri:cen) esk. Azar azar, giderek, gittikçe.

Türkçe - İngilizce

tedricen anlamı
gradually

tedricen eş anlamlısı

giderek
zf. Yavaş yavaş, derece derece, gittikçe, tedricî olarak, tedricen: "Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar." -A. Ağaoğlu.
gittikçe
zf. (gitti'kçe) Zaman ilerledikçe, gitgide, giderek: "Omuzlarının sarsıntısı gittikçe azaldı." -Y. Atılgan.

"tedricen" için örnek kullanımlar

En yaygın ağırlık antreman metodu çalışma programı içinde kullanılan ağırlıkların tedricen arttırılmasıdır. Çeşitli aletlerle ve çalışma
Kaynak: Ağırlık antrenmanı
İlk hareket sırasında motorun hareketini tekerleklere tedricen ileterek taşıtın sarsıntısız olarak harekete geçişini sağlamak.
Kaynak: Debriyaj
arasındaki sürekli artan keskin savaşa ve diğer şiddetli siyasi, toplumsal ve ekonomik karışıklıklara yol açacak şekilde, tedricen dağıldı.
Kaynak: Chu
Buna göre Kuzey İrlanda (Ulster) kökenli olmayan güvenlik güçleri bölgeden tedricen çekilecek, bunların yerini (Royal Ulster Constabulary
Kaynak: Ulsterleştirme
bu hareketleri tedricen bastırarak ancak 1556-60'a vaziyete hâkim olabildi ve Kazan Hanlığı ülkesinde kendi menfaatına uygun bir nizam kurdu.
Kaynak: Mamış Birdi
Bu tür bir sistem, tedricen, küçük, başarılı öncü değişikliklerle üretilemez. “ Çünkü doğal seçilim işleyen bir görevi seçmeye dayanır.
Kaynak: İndirgenemez karmaşıklık
Ani kesmenin sonuçlarını önlemek için dozaj tedricen azaltılmalıdır. İlacın ani bırakılması sonucu disfori, uykusuzluk, karın ve kas
Kaynak: Alprazolam
ve eski Opera versiyonunda (see Image:Windows Mosaic 3.0.png | this image for an example); genel kullanımda bu terim tedricen görünürdü. -.
Kaynak: Yer imleri
Planlı ekonomiyi tedricen terk edip, güdümlü ekonomiye geçmeye çalışan bu kesimin temel kaygıları ulusal özerklik ve bağımsızlık
Kaynak: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılması
Şehrin bulunduğu yüksekce tepelik, "Oldham Edge" adı verilen, sırt güneybatıya Failworth kasabası ve Manchester'e doğru rakımı tedricen
Kaynak: Oldham
Arazide geniş yer tutan Karabağ düzlüğünün mutlak yüksekliği güneybatıdan kuzeydoğuya doğru tedricen azalır. Arazide kireç taşı, çimento
Kaynak: Ağdam Rayonu
Tedavide L-Dopa belirtilerin kaybolduğu doza kadar tedricen arttırılarak verilir. Bundan başka bir virüs ilacı olan amantadin , dopamin
Kaynak: Parkinson hastalığı
Hoca'dan da ders aldığı bilinen hocamız eğitimini bitirdikten sonra Avşar'da imamlık yapmış olup 40-50 yaşları arasında tedricen ama olmuştur.
Kaynak: Yeşilköy, Kargı
Bu toksinlerle organizma tedricen zehirlenir. Alyuvarlar ı erittiğinden anemi meydana gelir. Kan tablosu değişir. Toksinlerin sinir
Kaynak: Paraziter hastalıklar
masrafı ile kulüpleşme olgusunun ülke çapına yayılmasındaki gecikmeler gibi sıralanabilecek sorunların tedricen bertaraf edilmesi gerekmiştir.
Kaynak: Türkiye Kulüplerarası Atletizm Şampiyonası
Bir karma görüntü oluşturmak maksadıyla insan yüzleri görüntülerinin bir ortalaması alındığında "ideal" görüntüye tedricen daha yakın olur
Kaynak: Güzellik
Nijerya toprakları, kıyılardan itibaren tedricen kesilmiş ve dağlık arazilerle kırılmış, hafif ondüleli bir yayla görünümündedir.
Kaynak: Nijerya
Samsun'dan itibarensahili takip eden Oğuz Çepni boyu tarafından Türkleştirilmiş; Canikbölgesine adını veren Hıristiyan Çan kavmi tedricen
Kaynak: Çalca, Dereli
"Eylül 1974'te Gölge Kabine'de Çevre ve İskân Bakanı iken konut vergisi oranlarını bir meclis dönemi boyunca tedricen kaldırıp daha adil
Kaynak: Margaret Thatcher

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.