tekne ne demek?
- 11 sözlük, 18 sonuç.BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü
tekne anlamı İng. syncline Osm. senklinal Alm. Synklinal Fr. synclinal
Bir kıvrımın çukur, alçak yeri. bakınız» Kemer.
Bir kıvrımın çukur, alçak yeri. bakınız» Kemer.
BSTS / Madencilik Terimleri Sözlüğü
tekne anlamı İng. basin Osm. havza Alm. Becken, Bezirk Fr.bassin
tekne (I)
tekne (I)
tekne anlamı İng. syncline Osm. senklinal Alm. Mulde, Synklinale Fr. synclinal
tekne (II)
tekne (II)
BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
tekne anlamı İng. tank Osm. tank Alm. Behälter; Bottich Fr. tank
Çözelti kullanan işlemlerde, içine çözeltileri koymaya yarayan plastik ya da metal kap.
Çözelti kullanan işlemlerde, içine çözeltileri koymaya yarayan plastik ya da metal kap.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
tekne anlamı Osm. havza Fr. bassin
(coğrafya)
(coğrafya)
tekne anlamı Fr. carpace
(zooloji)
(zooloji)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
tekne anlamı İng. tank, apron tank Osm. küvet Alm. Tank, Gefass, Trog, Küvette Fr. cuve
Sinem. 1. Film açındırmasında kullanılan, içine açındırmaç konulup film daldırılan kap. 2. Sürekli açındırma aygıtında çeşitli açındırma eriyiklerini taşıyan yan yana dizilmiş bu çeşit kaplardan her biri.
Sinem. 1. Film açındırmasında kullanılan, içine açındırmaç konulup film daldırılan kap. 2. Sürekli açındırma aygıtında çeşitli açındırma eriyiklerini taşıyan yan yana dizilmiş bu çeşit kaplardan her biri.
BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü
tekne anlamı İng. basin Osm. havza Alm. Becken Fr. bassin
Yerkabuğunda oluşan basıklık.
Yerkabuğunda oluşan basıklık.
tekne anlamı İng. synkline Alm. Synklinal Fr. synclinale
Katmanlı kayaçların tekne biçiminde, yukarı doğru konkav bir yapısı. (Katmanlar teknenin içine doğru eğiktir.)
Katmanlı kayaçların tekne biçiminde, yukarı doğru konkav bir yapısı. (Katmanlar teknenin içine doğru eğiktir.)
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
tekne anlamı
1. Ağacı derin oyarak yapılan hamur yoğurma kabı. (Yenikent *Aksaray -Isparta; *Kemalpaşa -İzmir; Salman *Akkuş -Ordu; Esat Çiftliği *Terme -Samsun) 2. İçinde nohut ıslatılan tahta leblebici sandığı. (*Güdül -Ankara) 3. Su değirmenlerinde içine öğütülecek buğday ya da bulgur konulan kap. (*Bünyan -Kayseri)
1. Ağacı derin oyarak yapılan hamur yoğurma kabı. (Yenikent *Aksaray -Isparta; *Kemalpaşa -İzmir; Salman *Akkuş -Ordu; Esat Çiftliği *Terme -Samsun) 2. İçinde nohut ıslatılan tahta leblebici sandığı. (*Güdül -Ankara) 3. Su değirmenlerinde içine öğütülecek buğday ya da bulgur konulan kap. (*Bünyan -Kayseri)
Divanü Lügati't-Türk
tekne anlamı
tekne
tekne
Güncel Türkçe Sözlük
tekne anlamı
is. 1. Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap: "Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti." -Y. Kemal. 2. Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü. 3. den. Bir tür küçük deniz taşıtı: "Kayıkçı, deniz suyu vura vura boyası çürüyen teknesini, Bostan İskelesi'nin basamağına bağladı." -F. R. Atay. 4. den. Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü. 5. jeol. Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı. 6. coğ. Havza.
is. 1. Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap: "Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti." -Y. Kemal. 2. Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü. 3. den. Bir tür küçük deniz taşıtı: "Kayıkçı, deniz suyu vura vura boyası çürüyen teknesini, Bostan İskelesi'nin basamağına bağladı." -F. R. Atay. 4. den. Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü. 5. jeol. Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı. 6. coğ. Havza.
Türkçe - İngilizce
tekne anlamı
isim
1) boat
2) hull
3) vessel
4) ship
5) trough
6) tub
7) vat
8) back
9) bottom
10) glider
isim
1) boat
2) hull
3) vessel
4) ship
5) trough
6) tub
7) vat
8) back
9) bottom
10) glider
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
tekne anlamı
Buğday öğütülürken buğdayı taşın deliğine azar azar akıtan tahta depo.
Buğday öğütülürken buğdayı taşın deliğine azar azar akıtan tahta depo.
-Malatya
tekne anlamı
Vapur.
Vapur.
-Samsun
tekne anlamı
Kaplumbağa.
Kaplumbağa.
*Kemaliye -Erzincan
tekne anlamı
Hamur teknesi
Hamur teknesi
tekne eş anlamlısı
tekne zıt anlamlısı
Kemer
öz. is. (ke'mer) 1. Antalya iline bağlı ilçelerden biri. 2. Burdur iline bağlı ilçelerden biri.
öz. is. (ke'mer) 1. Antalya iline bağlı ilçelerden biri. 2. Burdur iline bağlı ilçelerden biri.
kemer
is. 1. Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı: "Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı." -P. Safa. 2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü. 3. Emniyet kemeri. 4. sf. Tümsekli: Kemer burun. 5. anat. Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan: Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri. 6. jeol. Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı. 7. mim. İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı: "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır." -S. F. Abasıyanık. 8. esk. Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak.
is. 1. Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı: "Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı." -P. Safa. 2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü. 3. Emniyet kemeri. 4. sf. Tümsekli: Kemer burun. 5. anat. Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan: Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri. 6. jeol. Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı. 7. mim. İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı: "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır." -S. F. Abasıyanık. 8. esk. Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak.
"tekne" için örnek kullanımlar
Günde iki kez Livorno'dan hapishane çalışanları için bir hızlı tekne kalkıyor.
Livorno twice a day for a fast boat leaving prison workers.
Kaynak: dw.deLPG ile çalışan deniz taşıtları için özel tekne kabuğu üreten Enma Marine, 6.
Private boat for sea vehicles running on LPG produce Enma Marine shell, 6
Kaynak: karaman.orgGezi ve spor amaçlı tekne pazarına oynuyor Kıraç.
Travel and sporting boats Kıraç playing market.
Kaynak: sabah.com.trTekne ile Boğaz'a açılan ikiliyi öpüşürken gören Yağmur, Rüzgar'ı çok kıskanacak.
Kissing duo who opened the Bosphorus by boat Rain, Rüzgar very jealous.
Kaynak: dha.com.trÇift tekne, geminin tekne kısmının iki kat yapıldığı gemi inşa türüdür. Çift teknede gemi, iç içe iki gemi halinde inşa edilir.
Kaynak: Çift tekne
Kaynak: Çift tekne
Tekne nin şekli, yelkenlerinin sayısı ve düzenine göre farklı isimlerle adlandırılır. kullanılabilir en yaygın sabit salma lı tekne gulet tir.
Kaynak: Yelkenli
Kaynak: Yelkenli
Tekne, orsa giden bir tekne kadar olmasa da rüzgâr üstüne doğru gider, lakin yelkenin rüzgârı alma açısı yüzünden daha hızlıdır.
Kaynak: Dar apaz
Kaynak: Dar apaz
Salma, yelkenli tekne lerin altında bulunan, temelde denge sağlamaya yarayan ağırlıktır. Yelkenlerin yarattığı kuvvete dengeleyici bir
Kaynak: Salma
Kaynak: Salma
Marina, küçük tekne lerin ve yat ların barınabilmeleri için özel bir mendirek le çevrilen veya bir liman içinde ayrılan deniz alanı, yat
Kaynak: Marina
Kaynak: Marina
2 kişilik mürettabat gerektiren tekne, 145 kilogram ağırlığındadır. olimpik sınıf olarak kabul edilen tekne ve branş Barcelona 'daki 1992
Kaynak: Flying Dutchman (yelkenli)
Kaynak: Flying Dutchman (yelkenli)
Boca, bir yelkencilik terim i olup, yelkenli tekne nin rüzgar a karşı pozisyon almasıdır. Bocalayan tekne yerinde durur, hatta çok
Kaynak: Bocalamak (denizcilik)
Kaynak: Bocalamak (denizcilik)
1933 yılında inşasına karar verilen bir sahil devriye gemisi (Denizaltı savunma amaçlı) olan tekne II. Dünya Savaşı öncesi, Japonya'nın
Kaynak: CH-2
Kaynak: CH-2
Bölgede değişik maksatlar için kullanılan 33 adet tekne ve altı adet hava aracı mevcuttur. 10ncu Sahil Muhafaza Bölge Hidrografi Bürosu:
Kaynak: 10ncu Sahil Muhafaza Bölge Karargâhı
Kaynak: 10ncu Sahil Muhafaza Bölge Karargâhı
1933 yılında inşasına karar verilen bir sahil devriye gemi si (Denizaltı savunma amaçlı) olan tekne II. Dünya Savaşı öncesi, Kanagawa
Kaynak: CH-1
Kaynak: CH-1
Pruva, denizcilik te bir tekne nin ön tarafından ileri istikameti anlamına gelir. Bows (ship part) Kategori:Denizcilik terimleri-
Kaynak: Pruva
Kaynak: Pruva
USCGC Navesink (WYT-88), ABD Sahil Güvenliği 'nin Hudson sınıfı üçüncü liman römorkörü olan tekne, Güney Karolina eyâleti Charleston
Kaynak: USCGC Navesink (WYT-88)
Kaynak: USCGC Navesink (WYT-88)
Römorkörler veya diğer isimleriyle kılavuz tekne ve pilot botlar genellikle diğer deniz araçlarının manevralarını kolaylaştırmak veya
Kaynak: Römorkör
Kaynak: Römorkör
Yelkencilik, yelken kullanarak, su üzerinde tekne ile yol alma yöntemi. Spor ve gezi amaçlı olarak yapılabilir. Türkiye'de yelkenin özerk
Kaynak: Yelkencilik
Kaynak: Yelkencilik
Geniş apazla giden bir tekne rüzgârı 45 dereceye yakın bir açıyla arkadan alır. En hızlı yelken seyiridir. Centerboard'larda ve ufak
Kaynak: Geniş apaz
Kaynak: Geniş apaz
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
