telgraf anlamı Fr.télégraphe
1. İki
merkez arasında, kararlaşmış işaretlerin yardımıyla yazılı haberlerin veya belgelerin iletimini sağlayan bir telekomünikasyon düzeni: § "
Biraz ilerideki telgraf direğinin ucundan geniş kanatlı bir kuş havalanmıştı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 28. "
Ümit Burnu'nun keşfi, Amerika'nın eski dünyaca tanınması, tabaatın icadı, Süveyş Kanalı'nın açılması, demiryollarının, telgraf ve postaların tesisi milletler arasındaki münasebetleri artırmış ve gittikçe cihanşümul bir şekil vermiştir." -Ziya Gökalp, Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, 40. § "
… telgraf hizmeti için Avrupa'dan celbedilmiş bulunan bir Fransız'dan ulûm-ı riyâziyye ve tabiiyye tederrüsüne başladı." -Ahmet Midhat Efendi, Demir Bey Yahut İnkişâf-ı Esrar, 64. § "
Ben de seni telgrafla çağırmak üzereydim İffet, dedi." -
Reşat Nuri Güntekin, Dam., 75. § "
Fakat gelmesi elzem olanların hepsine kâğıtlar, telefonla, telgrafla haber gönderilmişti." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 34. § "
Telefonlar, muhabiri, telgraflar muharriri, şimendiferler müvezziidir." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 22. §
"Telgraflar, eski Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın yaveri ile beraber Tiflis'te katledildiğini bildirdiler." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 106. § "
Ben Vahidüddin'i telgrafla tebrik ettim." -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 97. § "
Petersburg'da sarây-ı imparatorî telgrafhanesinde beklediklerinden bahisle lütfen kendileri dahi telgraf merkezine buyurmalarını..." -Ahmet Midhat Efendi, Acâyib-i Âlem, 127. § "
Oradan hareketimi telgrafla bildiririm." -Ziya Gökalp‘ın Neşredilmemiş Yedi Eseri ve Aile Mektupları, 36. § "
Telgrafını alınca sevinmiş, inanamamıştım." -Orhan Pamuk
, Cevdet Bey ve Oğulları, 261. 2. Bu araçla alınan veya gönderilen mesaj, haber: § "
Babamın telgrafını dün aldım." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 131. § "
Canan Edirne'deyken İstanbul'a gelsin diye telgraf üstüne telgraf yağdırıyorduk." -Peyami Safa, Canan, 75. § "
… hastanenin Gölyüzü'ne gönderdiği ikinci bir telgraf da cevapsız kalmıştı." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 9. § "
Sıdkı'ya telgraf çekerek davet etmek de mümkün." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 247. § "
Günün birinde, almamış gibi yapamayacağımız gibi bir telgraf alabiliriz" -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 7. § "
Önüme okunacak bir kâğıt uzattı. Bu bir telgraftı." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. XIV, 100. § "
Aldığım telgraf ve mektuplarda bu kelime o kadar çok tekrarlanmaya başladı ki; sözlüklerde er geç yer alacağını umarım." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 101. §
"Önemli telgraflardan haber verir." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 213. § "
İstanbul'a Maarif Nezaretine Bab-ı Meşihat'e, Makam-ı sadaret'e telgraf üstüne telgraf yaptırıldı." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 17. § "
Radyoda telgraf haberlerini…" -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 51. § "
Kılçık'ın istediği gibi ikinci telgrafı bulacak." ." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 318.