İkinci yarı her iki takım da daha
temkinli bir görüntü çizdi.
An image of the second half both teams drew more cautious.
Kaynak: goal.comBu algıyı kırmak isteyen Bayern camiasında ise
temkinli açıklamalar hakim.
Bayern wants to break this perception cautious description of the dominant community.
Kaynak: tr.eurosport.comEv sahibi takım oyuna baskılı başlarken Chelsea daha
temkinli olan taraftı.
Chelsea started the game printed with the home team more cautious side.
Kaynak: haber.stargazete.comAyağa yaptığımız toplarla
temkinli bir oyunu tercih ettik.
We chose a cautious game made up hitters.
Kaynak: sabah.com.tr"boyalı basın"ın gelişmesini özendirirken, ona tepki duyan gazetelerin de röportaj ve yayın politikalarında daha
temkinli olmasını sağlamıştır.
Kaynak: William Randolph HearstAncak Sorb azınlık Wend Halkının Partisi'ne halen
temkinli yaklaşmaktadır. Sorbların genel eğilimini yansıtan Domowina 'da, Sorb halkının
Kaynak: Wend Halkının Partisive pratiklerinin aşırılıklarını ve açmazlarını sorgulayarak daha gerçekçi, sağlıklı ve
temkinli bir bakış açısı geliştirme çabasına dayanır.
Kaynak: PoliamoriHırçınlığı üzerine o kadar yapışmış ki; insanlara karşı hep
temkinli, hiç alttan almıyor, toleransı yok. Ama ailesine çok düşkün...
Kaynak: Kuzey TekinoğluÖrneğin,
temkinli davranmak, ileriyi görmek, çeşitli engellerden kendini korumak gibi. Bu test özellikle insanın günlük yaşamındaki
Kaynak: Porteus Labiret TestiAncak bazı akademisyenler Rusya'ya bağımlılığı daha fazla arttıracağı gerekçesiyle Rusya ile yeni projelerde
temkinli olunması gerektiğini
Kaynak: Ünye-Ceyhan Boru HattıKaos'un bireyleri sürekli
temkinli davranmaya zorladığına inanır ve bu durumun onları güçlü kıldığını söyler. Bireylerin bu gücü toplumun
Kaynak: LlothBu nedenle bu varlıkların bulunduğu bilinen yerlerde dışarıya çıkmaya korkulur ve mecbur kalınıp çıkıldığında da
temkinli davranılır.
Kaynak: Çıvı"Konunun hassasiyeti nedeniyle kalemimin çok
temkinli hareket ettiğini okurların fark etmişlerdir."' kalem' insan gibi
temkinli,tedbirli,
Kaynak: Teşhis (sanat)Sosyal Demokratlara baskı uygulanmasına, hatta devlet bakanı Artur Posadowsky aracılığıyla bazı
temkinli toplumsal önlemler almasına
Kaynak: Bernhard von BülowBulgar ordusunun
temkinli hareket etmesi neticesi yaklaşık 2 hafta kadar zaman kazanan Osmanlı ordusu bu sefer zamanı iyi değerlendirmiş
Kaynak: Birinci Çatalca MuharebesiAvlanırken avın ruhu tarafından sonradan intikam alınmaması için
temkinli davranılır ve adı anılmadığı gibi ruhu güçlü hayvanların avında
Kaynak: AhtnalarAlbüm genellikle olumlu eleştiriler aldı. Rolling Stone , Allmusic ve Blender , biraz
temkinli de olsa olumlu görüş bildirdi. PopMatters
Kaynak: Heavier ThingsÖrneğin,
temkinli davranmak, ileriyi görmek, çeşitli engellerden kendini korumak gibi. Bu test özellikle insanın günlük yaşamındaki
Kaynak: Zekâ seviyesiMete maceraperest görünümünün altında
temkinli bir stratejistti, Çin içlerine dek girip tuzağa düşmemeye dikkat ediyordu. Çin'in kuzey
Kaynak: Baideng MuharebesiYalnız, içine kapanık ve pek konuşkan olmayan Frank bu farklı görevi nedeniyle her zamankinden daha
temkinli olmak zorundadır.
Kaynak: Sessizliğin Gürültüsürağmen onları henüz yeni keşfetmiş olan bilimciler bu mağara sakinlerini yeni bir tür olarak sınıflandırmak için şimdilik
temkinli davranıyorlar.
Kaynak: Alageyik Mağarası insanlarıEkonomide liberalleşmeye
temkinli yaklaşan Li özellikle merkezi yönetimin önderliğinde ekonomik ve siyasal istikrarın korunmasına önem
Kaynak: Li Peng