büyülemek (-i) 1. Büyü ile etki altına almak, efsunlamak, afsunlamak. 2.
mec. Çekiciliği ile etkisi altına almak, birini kendine bağlamak, teshir etmek:
"Bu genç kadında kendisini büyüleyen şeyin ne olduğunu bulmaya uğraşıyor." -A. İlhan.
fethetmek (-i) (fe'thetmek) 1. Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak:
"Mekânı fethetmek bir marifettir fakat mekânla beraber zamanı da fethetmek yüz misli değerindedir." -Y. K. Beyatlı. 2.
mec. Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak:
"Fettan bir kızcağız, İstanbul'u fethetmişti." -E. E. Talu.