Böyle yıldızları bu zeminde oynatmak
tezat ki ne
tezat.
What is this background that contrasts play such a stark contrast to the stars.
Kaynak: aksam.com.trBursaspor'un bu futbolla bulunduğu yer arasında bir
tezat var.
It's a stark contrast between Bursaspor football is located.
Kaynak: blog.radikal.com.trAybaba ise Beşiktaş'ın kağıt üstündeki
tezat renkleri gibiydi, ilk yarıda siyah ikinci yarıda beyaz.
Aybaba contrasting colors at the top of the paper seemed to Besiktas, the second half of the first half, black and white.
Kaynak: tr.eurosport.comEn zenginler arasında serveti 1 milyar doları aşan kişi sayısı da ekonomik büyüme ile
tezat oluşturdu.
More than $ 1 billion in wealth between the richest number of people contrasted with economic growth created.
Kaynak: birgun.netTezat, aynı varlığın iki zıt yönünü bir arada ifade etme veya birbirine zıt iki kavram arasında ilgi kurma sanatıdır." kullanılarak
tezatKaynak: Tezat Tezat karakter kurguda, diğer karakterlerin (genellikle kahramanın ), karakter özelliklerini vurgulayabilmek adına, kendi
tezatKaynak: Tezat karakter Oksimoron,
tezat söz sanatı. Birbiriyle çelişen ya da zıt iki kavram ın, anlamı kuvvetlendirmek için bir arada kullanılmasıdır. Cümle
Kaynak: Oksimoronkuramının gerçek insan davranışları ile nasıl
tezat halinde olabileceğini göstermesi açısından hayli önemli sayılan örnek bir seçim problemidir.
Kaynak: Allais paradoksuKurgusal eserler -biyografi veya tarihçeler gibi- gerçek kişilere, mekanlara ve olaylara dayanan eserlerle
tezat oluştururlar.
Kaynak: Kurgukeskin ana hatlara ve
tezat içeren sert renklere sahip resimle karşılaşınca çok şaşırdılar Olympia'nın izleyenlere utanmazca bakması,
Kaynak: Olympia (tablo)anlamına gelen “meros” (μέρος ) ve "tüm", "bütün" anlamına gelen “holos” (ὅλος ) kelimelerinin
tezat bir birleşiminden ortaya çıkmış bir kelimedir.
Kaynak: Meromorf fonksiyonBir
tezat olarak en onurlu cognomenler başarılı generaller tarafından benimsenirken, birçok cognomen fiziksel ya da kişisel tuhaflık
Kaynak: Cognomenİş Kuleleri, antik tapınakları andıran granit yüzeyli, kahve-bej renklerin hâkim olduğu başlangıç katları ile
tezat oluşturan metal-cam
Kaynak: İş KuleleriEnder
tezat örnek ise Tunus 'ta görülür. Ülkenin yerlilerinden olan Tuansa lar (Tunus Yahudileri ) ile L'grana lar (Livorno Yahudi
Kaynak: Musta'arabi Yahudileri"Siyah" anlamına gelen "Niger" adı, taht üzerinde hak iddia eden rakibi Clodius Albinus 'la (Albinus Beyaz) tam bir
tezat oluşturur
Kaynak: Pescennius Nigerdünya dışı varlıklara derin inancına karşın Scully her zaman şüpheciliğini muhafaza ederek bir bakıma ona
tezat bir kişilik sergilemektedir.
Kaynak: Dana Scullyarasında "Samurai Champloo"da da Okinawa kültürü, hip hop , modern Japonya ve samuray gibi
tezat ögeleri birleştirmekte ustalık göstermiştir.
Kaynak: Shinichirō WatanabeAvrupa da geçerli barış, Avrupa'nın kanlı savaşlarla biçimlendirilmiş eski tarihiyle
tezat içindedir. Bkz. : Pax Americana Pax Britannica
Kaynak: Pax EuropeanaGülmekte olan küçük kız, sağ arkasında dikilen ve kızın hediyelerine bakarak ağlayan ağabeyi ile keskin bir
tezat oluşturur.
Kaynak: Aziz Nicholas Yortusuolarak William Harvey tarafından tanımlanıştır Bu terim Ibni Nefis tarafında ileri sürülen pulmoner dolaşım terimine karşı
tezat oluşturmaktadır.
Kaynak: Sistemik dolaşımZıtlık,
tezat . Kainat ve yaşam döngüsü zıtların birlikteliği üzerine kuruludur. Yeryüzündeki gelmiş geçmiş medeniyetlerin tamamında bir
Kaynak: KarşıtlıkBu durum sadece Roma yurttaşlarından oluştulan lejyonlara göre bir
tezat oluşturmaktaydı. Auxilia birlikleri, romanizasyon ve eyaletlerin
Kaynak: Auxilia