Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

tıkayan ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

"tıkayan" için örnek kullanımlar

Biz o halkı öldüren, taleplerine kulak tıkayan rejime tavır alıyoruz.
We killed those people, listen to the demands of the regime obstructing take a stand.
Kaynak: haber.mynet.com
Sağ üst lobun bronşunu tam tıkayan hilus kitlelerinde, kitleyi ve distalindeki atelektatik alanı sınırlayan transvers fissür S şeklini alır
Kaynak: Golden'in S işareti
Yağışlardan sonra, Zhugqu şehrinin kuzeyindeki küçük bir nehri tıkayan, yığınlardan meydana gelmiş doğal bir baraj oluştu. Baraj suyun
Kaynak: 2010 Kansu heyelanı
Yer yer sıcaklığın 8000 o C - 12000 o C aralığına çıktığı proses te soğutma ve ark aralığını tıkayan aşındırılmış parçaların
Kaynak: Elektroerozyon
Ev tesisatının bozulması üzerine, Danny bir tesisatçı çağırır ve tesisatçı boruları tıkayan şeyin Sally'nin nişan yüzüğü olduğunu keşfeder
Kaynak: Sally Malik
Safra kesesinin kontraksiyonları ile sistik kanalı tıkayan taş nedeniyle safra kesesi basıncının artması ile açıklanabilir. Ağrıya eşlik
Kaynak: Kolelityaz
Şekli çözülmüş olan kristal yapısında, proteinin içindeki oyukta yer alan iki kolesteril ester molekülü ve tünelin iki ucunu tıkayan iki
Kaynak: Kolesteril ester transfer proteini
Yüzlerce gönüllü, pilot, Mısır üslerinin resmini çeken, savunma ekipmanlarını tıkayan, Mısır emirlerini dinleyip bu bilgileri İsrail'e
Kaynak: Altı Gün Savaşı
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.