Bu arada
tıpatıp aynı giyinmiştiniz Mustafa Bozkurt'la.
Meanwhile, Mustafa Bozkurt'la dressed exactly the same.
Kaynak: haberturk.comİki wikt:bağımsız | bağımsız ve
tıpatıp aynı şekilde üstel dağılım gösteren bir rassal değişken bir Laplace dağılımı ile işlev görürler.
Kaynak: Laplace dağılımıDeğerler olay için mümkün olan tüm sonuçları kapsamalıdır ve olasılıkların toplamı
tıpatıp bire veya yüzde 100'e eşit olmalıdır.
Kaynak: Olasılık dağılımıOlasılık kuramı bilim dalında bir olasılık kütle fonksiyonu bir ayrık rassal değişkenin olasılığının
tıpatıp belli bir değere eşit
Kaynak: Olasılık kütle fonksiyonuKonu olarak; Fransa kralı XIV. Louis 'in kendisine
tıpatıp benzeyen bir ikizinin olması ve onu kralın yerine geçirmek üzere düzenlenen
Kaynak: Demir MaskeISO, bir CD ya da DVD üzerinde bulunan tüm bilgilerin
tıpatıp saklanabildiği, açılışta başlatma özelliklerinin (bootable) korunabildiği bir
Kaynak: ISO (dosya biçimi)Görüntü ve özellikleri bakımından Alman AT-2 mayını na
tıpatıp benzemektedir. Silindir şeklindeki mayının 10 tane örümcek ayağı sayesinden
Kaynak: MN-121 mayınıCumartesi şarkısının klibi yapılırken, Acıtmıyor Sevdan klibindeki görüntülerin
tıpatıp aynısı kullanılmıştır. Elde Var Bir ve Yılgın
Kaynak: Sevda SinemalardaHerbir kapı
tıpatıp aynı olan başka odalara açılır. Odalaradan bazıları güvenlidir bazılarında da odaya giren kişiyi öldüren alev makinası
Kaynak: Küp (film serisi)İsviçre'de yapılan bir deney sırasında, aralarında 10 km uzaklık olan iki fotonunn, sonucu önceden bilinemeyecek olan bir durumda,
tıpatıpKaynak: Kuantum kriptografiBirbirine denk dizgeler değişken değerleri hakkında birbirine
tıpatıp aynı bilgileri vermektedirler. eğer iki dizgenin
tıpatıp aynı çözüm
Kaynak: Doğrusal denklem dizgesiBaşında fesi ve tek camlı gözlüğüyle demode bir ortadoğulu zengin görünümü veren Şahbender çok sevdiği ölen karısına
tıpatıp benzeyen bu
Kaynak: Harika Hırsızhırsızlığı yapan iki ayrı çete de birbirlerininkine
tıpatıp benzeyen çantalarıyla maceraya dahil olunca olaylar daha da karmaşık bir hal alır."
Kaynak: Aşka Vakit Yok (film, 1972)Ancak gerçekte doldurulan her bir kabın muhteviyatı
tıpatıp 250g olmayıp bu miktardan ufak farklar göstermektedir. Gerçek muhteviyat bu
Kaynak: Güven aralığıarasında 'tam bir uyum' olduğunu, Mehdî'nin tarifinin kendisine '
tıpatıp uyduğunu', yine de tüm bunların bir tesadüf olabileceğini" belirtmiştir.
Kaynak: Adnan OktarEarle'deki odasının duvarındaki resimde yer alan kadına
tıpatıp benzeyen br kadınla karşılaşır ve kadın yazarın elindeki kutuyu sorar.
Kaynak: Barton FinkKarşıt işaretli ortalamalar arasındaki eşitsizlerin birbirine
tıpatıp benzemesi : p ve q endeksli güç ortalamaları arasında bir ortalama
Kaynak: Genelleştirilmiş ortalamaGarip olansa buradaki insan heykel leri İtalya yakınlarında bulunmuş olan Riace Bronz Heykelleri nden birinin
tıpatıp aynısıydılar.
Kaynak: Geçmişin Sırları