tiyatro anlamı Fr. Théâtre
Sahne eseri, bu gibi eserlerin oynanma sanatı ve bunların oynandığı yer.

tiyatro anlamı İng. theatre Alm. Theater Fr. théâtre theatron= seyir yeri itI.teatro
1-Geniş anlamı içinde, dram sanatının yönetmen, oyuncu, tasarım sanatçıları, uygulayımcılar, uzmanlar ve seyircinin etkileşimi ile ortaklaşa üretilmesi. 2 - Dramatik gösterilen tümü. 3- Betik dışında kalan tiyatroluk öğelerin tümü. 4 - Oyun oynama eylemi. 5 - Oyunların oynandığı yapı, alan ya da yer. 6 - Etkinliğine ilişkin olarak tiyatral gereçler ya da yöntemler.

tiyatro anlamı İng. theater Alm. Theater Fr. théâtre İtl.: otrteo, Theastai
(Yun. Theastai - görmekten "theatron" - genel görüş) Antik Yunan tiyatro birimi [1249 - 1265] tiyatrosunda yalnızca seyircilerin "oturdukları yer" anlamına gelirken bugün genel olarak bütün dramatik gösterilerle ilintili çalışma alanını kapsar; tiyatro yapısını, eylemini ve kavramını karşılar. Tiyatro, kimi kez, "drama" kavramına karşıt olarak bir temsilin metin dışında kalan bütün yönlerini belirtir. Ancak "drama" yalnızca söz değildir, bunun yanı sıra oynayış anlamını da getirir; bunların ikisi birbirinden ayrılmaz. Öteki öğeler dekor, giysi, müzik ve danstır. Ayrıca, "Fransız tiyatrosu", "İtalyan tiyatrosu" dendiği zaman bu ulusların tiyatro yaşantılarının bütün yönleri; Corneille'in tiyatrosu, Shakespeare'in tiyatrosu denildiği zaman bu yazarların oyunları anlaşılacaktır. Türkçeye "tiyatro" terimi İtalyanca "teatro" sözcüğü ile girmiştir.

tiyatro anlamı
is. (tiya'tro) 1. Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer: "Her tiyatronun holünde ille smokinli bir müdüre rastlayacaksınız." -H. Taner. 2. Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup: "O zaman tiyatronun bütün oyuncuları beni lanetleyecekler." -A. Ağaoğlu. 3. Sahnelenmek için yazılmış oyunların tümü.

tiyatro anlamı
isim
1) theater
2) play
3) playhouse
4) theatre

tiyatro anlamı İt..teatro
1. Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer: § "Bazı geceler Navm'un tiyatrosuna bedel Elmadağ'ında balıkçı ve kuşbaz takımının gittikleri yerlere gitmesine bir mana vermeyenlere…" -Ahmet Midhat Efendi, Felatun Beyle Rakım Efendi, 129. § "Naili Bey tiyatroda değiliz." -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 72. § "Bir buçuk milyon sarfıyla millî bir tiyatro yapılmış…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 29. § "O akşamı Şehzadebaşı'ndaki tiyatroların birinde geçirdim." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 73. § "O akşamı Şehzadebaşı'ndaki tiyatroların birinde geçirdim." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 73. § "Tiyatrodan çıkar çıkmaz onun peşine düşecek."-Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 18. § "Tiyatrolar, sinemalar her vakit açık durur." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 56. § "Benim için tiyatroya gitmeğe, sinema seyretmeye hacet yok." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 246. § "Küçük tiyatro." -Adalet Ağaoğlu, Göç Temizliği, 37. § " Tiyatro, sinema, bar, randevuevi, vesikalı ev, balo, salon, sosyete, ünyon, palas…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 327. § "Güvertesine tiyatro sahnesine benzer bir set oturttular." -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 49. § "Tiyatrolarda pınarın başı çoktan tutulmuş…" -Elif Şafak, Mahrem, 47. § "Arkada sütun sütun derinleşen tiyatro perdesi gibi bir saray dehlizi var." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 114. § "Bir yerde tiyatro; ötede sehpa; ortada katedral..." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 36. § "Odeon'da yeni bir gösteriye başlayan tiyatro topluluğunun ilanını okuyunca, abisini hatırlayarak irkildi." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 15. § "Monsieur Jourdain'i kitaptan okuyor, tiyatroda görüyorlar da gene uslanmıyor, "o güzel gözlere vuruldum, ölüyorum" demenin ille edebiyatçasını arıyorlar." -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 46. § "… ‘ilericilik' opera ve tiyatro merakına, Yunan/Latin klasiklerini okumaya, köylü çocuklarına mondolinle Mozart çaldırmaya indirgenmiştir…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 106. 2. Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynama sanatı: § "Türk tiyatrosunu temsil eden iki aktör..." -Peyami Safa, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, 15. § "… tiyatrocular Sadrazamlığa müracaat ettiler…" -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 27. § "Yugoslav Tiyatrosu sanatkârları..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 25. § "Tiyatro başlayacağı zaman Paradi, ortasında iki alaycı çukur parlayan bir sürü kafanın bir at nalı şeklinde istif edildiği esrarlı bir mahkeme (jüri) sine benzer." -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 16. § "Adamlar akşam gittikleri tiyatro oyunundan bahsediyorlardı." -Elif Şafak, Şehrin Aynaları, 159. § "Bu Pierre Loti bir tiyatro oyuncusu." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 102. § "Avrupa sefaretinde dolaşa dolaşa iyice Frenkleşmiş olan Nizamettin Bey, tiyatroya muhabbetinden bahsediyor, Belma'ya yalvarıyordu." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 50. 3. Oyun yazma sanatı: § "... tiyatro müellifi veya romancı, garbın her edebiyat atomunu her eserinde düşündürmüştür." -Peyami Safa, Sanat-Edebiyat-Tenkit, 17. § "Pekiyi bir tiyatro tenkitçisidir."-Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 30. § "Fikrimce tiyatroda daha muvafık olur."-Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 10. § "… onun ileride tiyatro eserlerine kadar mevzu olacak şanlı güdücüsü..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 57. § ""Bir yazar, kendine benzemeyenleri gösteremez, anlaTamaz" dediler mi de büyük yazarları, öykücüleri, görmük (tiyatro) yazarlarını gösterirsiniz."-Nurullah Ataç, Prospero ile Caliban, 88. 4. Yazılmış oyunların tümü: § "Sinemanın harikaları yanında tiyatro da çocukların kukla oyunu gibi iptidai bir sahtelik sanatı hâlinde kalacaktır." -Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 76. § "Victor Hugo'nun meşhur bir tiyatrosunda kralın maskarası Triboulet'nin kambur vücuduyla tırmanarak çıktığı..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 107. § "Karagözle orta oyununa gelince, bunlarda halk temaşası, yani, ananevi Türk tiyatrosudur." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 29. § "Yeni çıkma tiyatro komikleri deyiminden olup gayetle dik yaka giyen hatta yarı korsalı züppelerin sopa gibi duruşlarını canlandırmak için söylenilen…" -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 49. § "Roman, tiyatro piyesi dediğinin dersten farkı olmamalıdır; yoksa faydası kalmaz…" -Nurullah Ataç, Günlerin Getirdiği~Sözden Söze, 50.

tiyatro anlamı
(< İt. teatro) tiyatro