topluluk ne demek?
- 13 sözlük, 15 sonuç.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
BSTS / Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü
topluluk anlamı Fr. Cemiyet
(Söz sanatı terimi) Gerek oranlılık (tenasüp) ve gerekse karşıtlama (tezat) yoliyle anlamca birbiriyle ilgili bulunan kelimelerin bir araya toplanması.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
topluluk anlamı İng. company Alm. Theatertruppe, Ensemble Fr. compagnie, troupe
Belli sayıda oyuncu, tasarımcı, uygulayımcı ve uzmandan kurulu yerleşik ya da gezici tiyatro topluluğu.
BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü
topluluk anlamı İng. community
Alm. Kommune
Fr. communauté
Birbirleriyle çok sıkı işbirliği kurarak ortak bir yaşam savaşı sürdüren, belli bir yerde ve bir arada oturan ailelerden oluşan birlik, bakınız»
yerel bölük,
köy topluluğu, krş. soy, sınıf, boy, oymak, akrabalık.
BSTS / İstatistik Terimleri Sözlüğü
topluluk anlamı İng. lot
Alm.Los
bakınız»
bölüt.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
topluluk anlamı
cemâat. ~ bekiti (turgusu) : cemâat vakfı.~ iyeliği : birden ziyâde kimselerin bir şey üzerinde mülkiyyeti.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
topluluk anlamı Osm. tecemmu' camia Fr. association
(coğrafya)
topluluk anlamı Osm. cemiyet Fr. société
(biyoloji)
topluluk anlamı Fr. colonie
(yığınak) (zooloji)
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
topluluk anlamı İng. ensemble Alm. Ensemble Fr. ensemble
Bir tiyatroda oyuncuların tümüne verilen ad.
BSTS / Toplumbilim Terimleri
topluluk anlamı İng. community Osm. cemaat Fr. communauté
1-Sınırları belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan ve bir uygarlığı paylaşan bireylerin oluşturduğu, değişik boyutlarda insan kümeleri. 2- Üyeleri birbirlerine duygusal bağlarla bağlı, toplumsal ilişkilerin yüz yüze olduğu, yüksek ölçüde bütünlenmiş herhangi bir toplumsal küme. 3- Toplum teriminin karşıtı: ileri ölçüde bütünlenmiş, birincil ilişkilerin egemen bulunduğu, ekinin geleneksel ve türdeş olduğu kapalı yerel kümeler.
BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü
topluluk anlamı İng. aggregats Alm. aggregot Fr. agrégat
Başlangıçta birbirinden ayrı minerallerin, herhangi bir nedenle bir araya gelerek birlikte büyüyüşler gösteren bir topluluk durumuna gelmeleri.
Güncel Türkçe Sözlük
topluluk, -ğu anlamı
is. 1. Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet: "Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı. 3. Vücudun dolgun olma durumu. 4. Sanatçı grubu. 5. müz. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl: "Çok sayıda amatör topluluk sahneledi Nalınlar'ı." -N. Cumalı.
Türkçe - İngilizce
topluluk anlamı
isim
1) community
2) ensemble
3) group
4) society
5) crowd
6) company
7) gathering
8) cohort
9) corps
10) party
11) herd
12) troop
13) colony
14) army
15) coterie
16) hive
17) knot
18) push
19) set
topluluk eş anlamlısı
camia is. (ca:mia) Topluluk, zümre:
"Millî şairler camiaların millet hâline geldikleri zamanlarda ortaya çıkarlar." -N. Hikmet.
cemiyet is. 1. Dernek:
"Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." -E. İ. Benice. 2.
esk. Düğün:
"Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti." -S. M. Alus. 3.
esk. Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk:
"Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim." -Ö. Seyfettin. 4.
esk. Yüksek sosyete. 5.
ed. Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme. 6.
top. b. Toplum.
toplum is. top. b. 1. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet:
İlkel toplum. 2. Topluluk.
"topluluk" için örnek kullanımlar
Hem Türkiye, hem
topluluk hem de şahsım adına çok mutlu ve gururluyum.
Both Turkey and on behalf of the community as well as very happy and proud of myself.
Kaynak: iha.com.trTaraftarımız müthiş, Avrupa'da hatta dünyada gördüğüm en iyi
topluluk.
Supporters were terrific, the best I have ever seen in Europe or even the world community.
Kaynak: haber.stargazete.com"Kuğu Gölü" eserini sahneleyen
topluluk, gösterinin sonunda ayakta alkışlandı.
"Swan Lake" staging the work of the community, received a standing ovation at the end of the show.
Kaynak: bugun.com.trKoçal, ayrıca
topluluk içerisinden bir kişiden de sigarayı bırakma sözü aldı.
Koçal, as well as in a person within the community who pledged to quit smoking.
Kaynak: haberdar.comYürütülen tartışma ve çalışmaları web sitelerinde "Özgür dağılım" anlayışıyla yayınlayan
topluluk; Ulus Baker 'in öncülüğünde oluşturulmuş
Kaynak: Körotonomedya (topluluk)Yörel ve yerel idare itibariyle hem bir özerk
topluluk hem de bir il statüsü vardir. Başkenti Logroño şehridir. Yüzölçümü 5,045 km².
Kaynak: La Rioja (özerk topluluk)Topluluk 2009 Darwin yılı sebebiyle de evrim konusunun daha iyi anlaşılabilmesi için faaliyetler yürütmektedir. duyuran
topluluk ayrıca
Kaynak: Evrim çalışkanları (topluluk)