Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

toplumculuk ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü

toplumculuk anlamı İng. socialism Osm. sosyalizm Fr. socialisme
Ana üretim maddelerinin elde edilmesi, dağıtımı ve kullanılmasında ortaklaşa mülk iyeliğini ya da devletçiliği öngören; kooperatifçiliğe, toplumsal hizmetlerin etkili biçimde görülmesine ve gelirin doğrulukla dağıtımına önem veren bir siyasa ve ekonomi görüşü.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

toplumculuk anlamı İng. socialism Osm. iştirakiyun mezhebi Alm. Sozialismus Fr. socialisme
1-(En geniş anlamda) İnsanların birlikte yaşayışlarında toplumsal adaletin sağlanması için gösterilen her türlü çaba. 2-(Kuramsal açıdan) Her insana, insana yaraşır bir yaşam sağlamak üzere, kişiler ve sınıflar karşısında topluma üstünlük tanıyan görüşler. Üretimi devletin düzenlemesini ve üretim araçlarının kamulaştırılmasını savunan öğreti. Karşıtı bakınız» erkincilik. 4- (Dar anlamda) Üretimde ve üretilenlerin dağıtımında tek tek kişilerin, sınıfların değil, toplumun yararını göz önünde bulunduran toplumsal düzen.

BSTS / Toplumbilim Terimleri

toplumculuk anlamı İng. socialism Osm. sosyalizm Fr. socialisme
1. Üretim araçlarını kamusal iyelik Altında bulunduran, bu yolla ekonomik etkinliklerde kâr yerine insan gereksinmelerini en iyi biçimde karşılamayı amaçladığını savunan toplum düzeni. 2- Böyle bir düzeni savunan toplumsal- siyasal öğreti.

Güncel Türkçe Sözlük

toplumculuk, -ğu anlamı
is. top. b. Toplumsal refahı devlet inisiyatifinin getireceğini savunan, işçilerin yönetime katılmalarına ağırlık veren, hür teşebbüsü devletin ve sendikaların baskısı Altında tutmaya çalışan, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran siyasi öğreti, sosyalistlik, sosyalizm, erkincilik karşıtı.

Türkçe - İngilizce

toplumculuk anlamı
isim
1) socialism
2) illiberalism

toplumculuk zıt anlamlısı

erkincilik
is. ekon. 1. Bireyin özgürlüğünü ve ekonomik güçler arasında hür yarışmayı savunan, bireyler, sınıflar ve uluslararasındaki ekonomik ilişkilere devletin karışmamasını isteyen öğreti, liberalizm, devletçilik, toplumculuk karşıtı. 2. fel. Herkese vicdan, inanç, düşünce özgürlüğü tanınmasının gerekli olduğunu savunan, hür düşünüşe bağlı dünya görüşü, liberalizm.

"toplumculuk" için örnek kullanımlar

Sosyalizm veya eski adıyla iştirâkiyye (katılımcılık) ya da diğer bir anlamıyla toplumculuk, iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından
Kaynak: Sosyalizm
Bu çizgi genetik ırkçısı olmayan bir milliyetçilik ; ateist olmayan bir toplumculuk ve tasavvufi köklerden beslenen bir İslamcılık
Kaynak: Türk Yurtları
Birey özerkliğini geliştirici toplumculuk ve kolektif çalışma anlayışı. Otoriter ve tahakkümcü yapılara karşı duruş. Kültürel, dinsel, etnik,
Kaynak: Türkiye Yeşilleri
savaşın siyasal etkileriyle toplumculuk ve köycülük akımları güçlenmiştir Âşık ve tekke edebiyatı, modernleşmenin etkisiyle gücünü kaybetmiştir.
Kaynak: Türk edebiyatı
savaşın siyasi etkileriyle toplumculuk ve köycülük akımları güçlenmiştir Âşık ve tekke edebiyatı, modernleşmenin etkisiyle gücünü kaybetmiştir.
Kaynak: Türkler

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.