toy ne demek?
- 9 sözlük, 25 sonuç.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
toy anlamı İng. immature
Gelişimsel duruma göre, daha çok erken yaş ya da dönemlere özgü oturmamış davranışlar gösteren (kişi).
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
toy anlamı
Halk öykülerinin sonunda okunan, ezgisi oynak, neşeli türkü.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
toy anlamı
Davul. (Eşmeyazı -Kars)
Divanü Lügati't-Türk
toy anlamı
ordu kurağı
toy anlamı
ilâç yapılan bir ot
toy anlamı
çanak yapılan çamur
toy anlamı
toy kuşu
Güncel Türkçe Sözlük
toy anlamı
(I) sf. Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan, deneyimsiz, acemi, çaylak: "Meslektaşlarım, kim bilir, beni ne kadar bilgisiz ve toy bulacaklardı?" -Y. K. Karaosmanoğlu.
toy anlamı(II)
is. esk. Ziyafet:
Ve Tamam kırk gün kırk gece toy, düğün edip almış oğluna. toy anlamı
(III) is. hay. b. Toygillerden, böcek ve tane ile beslenen, eti için avlanan, kızıl tüylü bir kuş (Otis tarda).
İngilizce - Türkçe
toy anlamı
isim
1) oyuncak
2) çocuk oyuncağı
3) önemsiz şey
sıfat
1) oyuncak
fiil
1) oynamak
2) önemsememek
Kişi Adları Sözlüğü
Toy anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Genç olduğu için deneyimsiz, beceriksiz. 2. Ziyafet, yemekli eğlence. 3. Göçebe kuşlardan kızıl tüylü, eti yenir bir kuş.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
toy anlamıDenk, çuval
*Kemaliye -Erzincan
toy anlamı
1. Düğün. 2. Davul.
toy anlamıKartaldan büyük, eti yenen bir çeşit kuş, yabankazı.
Kumdanlı *Yalvaç Isparta
Çepni *Gemerek Sivas
*Bor Niğde
toy anlamıDüğün
Arpaçay - Kars
toy anlamıToy, düğün
Diyarbakır
toy anlamı
< ET toy: eti yenilen irice bir kuş; beceriksiz, acemi kimse; tecrübesiz
toy anlamı
< ET toy: düğün; bakınız» ayrıca dügün || toyi dutulmak: düğünü yapılmak || toydan sora mağara- Hoş geldin bayram ağa: geçti Bor'un pazarı sür eşeği Niğde'ye anlamında atalar sözü
toy anlamıAcemi
Keban Baskil Ağın Elazığ
toy anlamıDüğün, dernek
Keban Baskil Ağın Elazığ
toy anlamıDüğün, şölen. ET toy - tüg
Malatya
toy anlamıEğlence
Çüngüş, Çermik Diyarbakır
toy anlamı
( < ET toy) düğün: toy dugun
toy eş anlamlısı
acemi sf. 1. Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen:
"Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret." -N. F. Kısakürek. 2. İşinde, mesleğinde yeni olan, toy:
"Acemi balıkçının ağından balıklar nasıl kaçarsa sen de zamanları öyle kaçırdın." -N. Hikmet. 3. Bir yere, bir şeye yabancı olan:
"Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın." -O. C. Kaygılı. 4.
is. tar. Saraya yeni alınmış cariye.
"toy" için örnek kullanımlar
Hakaniye Türkçesi döneminde; Ordu kurağına veya ordu karargâhına "
toy" denilirdi. Türk devletlerinde resmi bir görüşme gayesiyle
Kaynak: ToyToy (Otis tarda), toygiller (Otididae) familyasından çok ürkek bir kuş türü . Türkiye 'nin en büyük kuş türü olan
toy, aynı zamanda
Kaynak: Toy (kuş) Kenğeş, İslam öncesi Türk devletlerinde
toy ya da kurultay denilen toplantılarda iç ve dış konuların tartışılmasına ve toplantılara
Kaynak: Kengeşyıllar önce köyümüzde
toy olarak bildiğimiz bir yaban hayvanı ırkı yaşadığını,ve büyük tuy köyünün de ismini buradan aldığını biliyoruz.
Kaynak: Büyüktuy, PasinlerSiyasi, askeri ve ekonomik kararların alındığı meclise “
toy” Moğolca da kurultay denirdi. (Keneş ve kengeş kelimeleri de aynı anlama
Kaynak: ToygunÖzellikle adetlerin 1980'li yıllara kadar en yoğun uygulandığı pey, nişan ve
toy(düğün)lardan bahsetmek gerekir. Kuda ve kudagıy (dünürler
Kaynak: Mesudiye, MahmudiyeZiyafet, Arapça kökenli olup, Moğolca dan Türkçe ye girmiş olan şölen ya da eski Türkçede kullanılan
toy sözcüğü ile eşanlamlıdır.
Kaynak: Ziyafet