Bağırma hakkımı kullanıp, uyguladığı politikalara baş kaldırıyorum.
Use my right to yell, raise the head imposed policies.
Kaynak: tr.euronews.com Seninle ters düşme, sana
bağırma, seni kırma kaygısı/ihtimali beni hep dizginledi.
To prejudice you, yell at you, you crushing anxiety / probability reined me always.
Kaynak: blog.milliyet.com.trDışarıda kalanların ise
bağırma zamanıdır.
Those who yell out the time.
Kaynak: adanahaber.comAlınmayan hediye, kadınları duygusal şiddete sürüklüyor ve öfke, kızgınlık,
bağırma ile küskünlüklere sebebiyet veriyor.
Excluding the gift, women pushing emotional violence and anger, anger, shouting and giving rise to disillusionment.
Kaynak: cnnturk.com