bağışık ne demek?
 - 11 sözlük, 11 sonuç.
                
 
                BSTS / Asalakbilim Terimleri Sözlüğü
bağışık anlamı İng. immune Osm. muaf Lat.immunis Alm. immun Fr. immunisé
Vücudu, doğuştan ya da daha sonra kazandırılmış yetenekler nedeniyle, çeşitli hastalıklara karşı dirençli bulunan, o hastalıkları yenebilen.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
bağışık anlamı İng. immun 
Osm.muâf 
Lat.immunis: serbest 
Alm. Immun 
Fr. immunisé
Bir canlının, dolaşım 
sisteminde, antijene karşı olan antikorları ya da T lenfositleri taşıması sonucu mikrop bulaşmasına dayanıklı olması. İmmün.
 BSTS / Fizyoloji Terimleri Sözlüğü
bağışık anlamı İng. immune
Özgül olan ve olmayan mekanizmalarla infeksiyon hastalıklarına karşı korunmuş olan, bağışıklık 
sistemi veya bağışıklık yanıtı gelişmiş olan, immün.
 BSTS / Gümrük Terimleri Sözlüğü
bağışık anlamı İng. Duty-free, free of duty, exempt Osm. Muaf Fr. Exempt, libre
1. Gümrük bildirmeliğinde sıfır olan vergi oranı. 2. Yurda, kesin olarak ve gümrük vergisi alınmadan sokulan mal.
BSTS / Mikrobiyoloji Terimleri Sözlüğü
bağışık anlamı İng. immune
Pat
ojenlerin zararlı etkilerine karşı korunmuş olma durumu.
 BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
bağışık anlamı Osm. muaf Fr. immunisé
(biyoloji)
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
bağışık anlamı İng. immune
Belli bir hastalığa veya alerjik duruma karşı dirençli, bağışıklık kazanmış, immün.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
bağışık anlamı Osm. Muaf
Herhangi bir nedenle kendisinden vergi alınmayan kimse.
Güncel Türkçe Sözlük
bağışık anlamı
 sf. hlk. 1. Herhangi bir ödevin veya yükümlülüğün dışında kalan, muaf. 2. tıp Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla direnç kazanmış olan: Çiçek aşısı, çiçek hastalığına karşı insanı bağışık kılar.
Kimya Terimleri Sözlüğü
bağışık anlamı İng. immune 
Alm. İmmun 
Fr.immune
Bir hastalığa 
Tamamıyla dirençli.
 Türkçe - İngilizce
bağışık anlamı
sıfat
1) immune
 
                        
                            bağışık eş anlamlısı
                            
                                muaf sf. 1. Bağışlanmış, affedilmiş. 2. Ayrı tutulmuş, ayrıcalık tanınmış. 3. Özgür, serbest.
 
                             
                         
					
                
                    "bağışık" için örnek kullanımlar
                    
                        Korkular artık her türlü tehdide 
bağışık hale gelmiş.
Fears have now become immune to all kinds of threats.
Kaynak: blog.milliyet.com.trMaddenin yeni biçimine göre, şirket birçok yasal yükümlülüklerden 
bağışık olacak.
According to a new form of matter, the company will be immune to many legal liabilities.
Kaynak: haber.sol.org.trÜye hakim Savaş Yıldırım, bu ara karara da itiraz ederek ve sesini de yükselterek, "Sanıkları 
bağışık yargılayın. Adamları yakalamak için elinizden geleni yapıyorsunuz."
Members Lightning dominated the war, this is an interim decision by the appeal and raising her voice, "the defendants immune judge. People doing your best to catch up."
Kaynak: radikal.com.tr