''Günümüze ışık tutuyor, inşallah yarınımıza da ışık
tutacak.
Sheds light on the'' Today, I hope to shed light on the tomorrow of.
Kaynak: haber7.comAma yine de yabancı oyuncuları
tutacak kadar ödeme yapabiliyorlar.
But still paying foreign players are able to hold.
Kaynak: bbc.co.ukKısaca Windows RT tutmadı ve bu şekilde de pek
tutacak gibi gözükmüyor.
RT did not work as much as the Windows and does not seem to hold.
Kaynak: shiftdelete.netKim bilir belki de 3 farklı takımla o kupanın kulpundan
tutacak.
Who knows, maybe it will keep three different teams handle the trophy.
Kaynak: dha.com.trİmsak Ramazan ayında oruç
tutacak Müslüman ların sahur sonrasında sabah ezanı ile birlikte başlayan yeme ve içmeyi bırakma anlarıdır.
Kaynak: İmsakgöstermese de hattatların Kur'an'ı ezberlemek için geliştirdikleri berkenar mushaf düzeninde bir cüz 20 sayfa
tutacak şekilde ayarlanmıştır.
Kaynak: Cüzucundaki kolları açmaya ve düğüm çözmeye yarayan, ayrıca geçici bir
tutacak olarak da kullanılabilen, kama şekilli bir denizci aracıdır.
Kaynak: KavelaPistillerin stigması polenleri
tutacak şekilde papiller yapıdadır, bazen parçalı da olur. Stilus stigma ile ovaryum arasında yer alır.
Kaynak: Dişi organArkasında
tutacak sapı bulunur. Müzik eğitimi için ideal bir çalgı dır. Melodika genelde ilköğretim okullarında eğitim amaçlı olarak müzik
Kaynak: MelodikaArabulucu, kendisine başvuran tarafların arasındaki uyuşmazlıkları onları masada
tutacak yöntemler kullanarak çözmelerine yardımcı olur.
Kaynak: ArabulucuKilyos'da, köyün tarihine ışık
tutacak tarihi eserler bulunmaktadır. Kilyos kalesi, üç adet su terazisi, iki adet taş iskelesi, kayıkhane
Kaynak: KilyosHelleborus çiçek leri 5 yapraklıdır ve küçük fincanımsı göbeğin etrafını çevrelerler ve nektar
tutacak şekilde değişime uğramışlardır.
Kaynak: HelleborusBu tabloda her personelin bölümünü
tutacak olalım. Eğer tablomuz. PERSONEL (PERSONEL_NO, PERSONEL_ADI, BOLUM_ADI) şeklinde bir yapıda olsaydı
Kaynak: Veri tutarlılığıOnay beklemekte olan Lizbon Antlaşması spor oyunlarına, bu sektörü Avrupa Birliği'nin ekonomi kurallarından muaf
tutacak özel bir statü
Kaynak: Avrupa Birliği'nde sporhızlıdır, bu durum programın barındırdığı buyrukların işlemciyi sürekli çalışır konumda
tutacak kadar hızlı okunamaması anlamına gelmektedir.
Kaynak: Buyruk ön yüklemesiEfsaneye göre Balkan Dağları nda yaşayan bir adamın sağdığı sütü
tutacak kadar tası yokmus. O da koyununun midesinden bir torba yapmıs ve
Kaynak: Lactobacillus bulgaricusAhnentafel, soybilimde bir kişinin soyunu az yer
tutacak şekilde, bir aile ağacı kullanmadan göstermeye yarayan bir yöntemdir.
Kaynak: AhnentafelProgram yerel kalkınmayı ön planda
tutacak stratejiler geliştirerek bölgenin azgelişmişlik durumunu ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.
Kaynak: Doğu Anadolu Kalkınma ProgramıTırmanışı sırasında kürk bir şapka, sıcak
tutacak bir pelerin, spor bir pantolon ve üzerine jupon ile etek ve hafif ayakkabılar giymişti.
Kaynak: Henriette d'AngevilleKazılar sırasında bulunan ve Alanya Müzesi'nde sergilenen bir askere ait diploma, geçmişteki yaşama ışık
tutacak niteliktedir.
Kaynak: Laertesiklim şartları gereği yapı malzemesi olarak topraktan yapılmış kerpiç kullanıldığı için tarihe ışık
tutacak herhangi bir tarihi eseri
Kaynak: Büyükbey, KahtaİBB Trafik Radyo İstanbul trafiğinin nabzını
tutacak, çözümler üretecek, sürücülere daha rahat yolculuk yapabilmeleri için alternatifler
Kaynak: İBB Trafik Radyoayakta tuttugum gibi, ahir zamanda dîni ayakta
tutacak, önceden zulümde olan dünyayı adaletle dolduracak olan birini (Mehdi'yi) gönderecektir.”
Kaynak: İmam Mehdi