yüzyıl Fransa'sında geçen film, karşılıksız aşk,
tutku, fedakârlık ve kefaret hikâyesi.
century France, the film, unrequited love, passion, sacrifice and redemption story.
Kaynak: kirikhan.netTutku'yu hiçbir şekilde kullanamıyoruz.
Passion 'm unable to use in any way.
Kaynak: hurriyet.com.tr Mutfak benim için bir
tutku, bir aşk.
Kitchen is my passion, a love.
Kaynak: haberler.comBirincisi bunu başarabilecek
tutku.
The first is to achieve this ambition.
Kaynak: trf1.netPassiflora coccinea, çarkıfelekgiller familyasından çarkıfelek cinsinin hızlı gelişen bir türüdür. İngilizce de Scarlet
tutku çiçeği,
Kaynak: Passiflora coccineaOnun oluşturduğu sorumluluk temelindeki görüş; yaşamın anlamına,
tutku ve samimiyet ikilisinin gerçekçi çözümlemelerine dayanmaktadır
Kaynak: Varoluşçulukgeçirdiği apandisit ameliyatının ardından büyük ölçüde yatakta geçen bir dönem yaşadı ve bu sırada resim uğraşı giderek bir
tutku haline dönüştü.
Kaynak: Henri MatisseFilmlerinde gerilim, cinayet,
tutku, psikolojik rahatsızlıklar gibi temaları işler. De Palma sinema egitimi görmüş insanların oluşturduğu
Kaynak: Brian De Palmaİngilizce de "beyaz
tutku çiçeği" olarak da bilinir. Sarı-yeşil yenilebilir tatlı meyvelere sahiptir. Yaprakları 3 lobludur ve 2-3 süslü
Kaynak: Passiflora subpeltataAyrıca hayvanlara
tutku ile bağlı olan oyuncu, Brigitte Bardot 'un federasyonun talebi ile Çin Cumhurbaşkanı'na hayvanlara kötü
Kaynak: Alain Delonanlamındaki Latince cultus kelimesinden girmiştir ve Türkçede de batı dillerindeki gibi
tutku, ilahlaştırma derecesinde aşırı saygı anlamlarını taşır.
Kaynak: Kült filmAşk, gerilim ve
tutku gibi Hitchcock temaları etrafında dönen film, ustanın en iyi filmlerinden birisi olarak kabul ediliyor.
Kaynak: Aşktan da Üstün (film, 1946)Her insanın hayatında en az birkaç kere kafasından geçirdiği ya da yaşadığı (sevgi, dostluk, yalnızlık,
tutku, inanç/inançsızlık, korku ve
Kaynak: Bilge Karasu