Ahkamını
tutturmak kadar adabını da
tutturmak da gerekir.
You also need to fasten up fasten Ahkamını manners.
Kaynak: timeturk.comApple'ın telefonu tasarlarken amacının 330 dolar seviyesini
tutturmak olduğu da iddialar arasında.
Apple's phone is designing the purpose of attaching the arguments between the level of $ 330.
Kaynak: chip.com.trYarışmacılar eşlerinin tahmin ettiği sayıda frizbiyi atarak tahminleri
tutturmak için mücadele edecekler.
Estimates of the number of predicted husbands throwing the frisbee Contestants will compete for attachment.
Kaynak: spothaber.comMassa: "Pist gelişti ve pistte daha fazla kauçuk olunca tempoyu
tutturmak kolaylaştı. Önünde araç da yoktu".
Massa: "The track improved and more rubber on the track when it easier to fasten the pace. Was in front of the car."
Kaynak: trf1.netdoğrusal cisimleri, birbirine
tutturmak için kullanılan yöntemdir. Düğüm, bir veya birden fazla ipten, dokumalardan, sicim ve kayışlardan
Kaynak: Düğümdoğrusal cisimleri, birbirine
tutturmak için kullanılan yöntemdir. Ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Düğüm , Unix dosya sistemi terimi
Kaynak: Düğüm (anlam ayrımı)Bir şeyi başka bir şeye ya da birçok şeyleri topluca birbirine
tutturmak için kullanılan ip; sicim, şerit, tel gibi: düğümlenebilir nesne
Kaynak: BağKöprü , diş hekimliğinde olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam
tutturmak amacıyla yapılan diş protezi
Kaynak: Köprü (anlam ayrımı)istenen boyutlarda yeni bir cam kesmek,birkaç ince çiviyle bu camı yerine
tutturmak ve kenarlarına cam macunu sürerek sağlamlaştırmak gerekir.
Kaynak: CamcıAğaç kabuğunu soyma, iki tahtayı biribirine
tutturmak için açılan oyuklar en çok kullanıldığı yerlerdir. Ağızları eğimli olanlar en
Kaynak: İskarpelaHer oyuncu 4.0 üzerinden en az 2.0 ortalama
tutturmak durumundadır. Eğer ortalaması, istenilen ortalamanın biraz altındaysa oyuncu 1 dönem
Kaynak: NCAAKitap fasiküllerinin sırtlarını bir arada tutmak ve onu da cilt kapağına
tutturmak için kulanılır. Kaynakça : Kategori:Tekstil Kategori:
Kaynak: Gazlı bezAncak tüm çabalara rağmen orta kemeri
tutturmak mümkün olmamıştır. Yine rivayetlere göre yapan usta bir yiğidin kurban edilerek duvarın
Kaynak: Akarca, PehlivanköyKılıç kuşanma ile ilgili terimler: Ito | Kabzayı tenge
tutturmak için sarılan örgü. Bir arada durmaları için menuki nin üzerine sarılır. |
Kaynak: Japon kılıcı terminolojisiKalbe nişan alınması da bir yöntemdir fakat kalbi tam olarak
tutturmak sanıldığından zordur. Kurşunun mideye sıkılması ise nispeten yavaş
Kaynak: İntihar yöntemleriKızlar tülbentlerine
tutturmak için köye gelen satıcılardan toka alıp, kollarına gümüş bilezik, kulaklarına küpe takarlarmış.
Kaynak: Davulalan, YıldızeliKültür : Korsenletmek Ateşi söndürmeye yüz
tutturmak 106. Koyun gözü Papatya 107. Köz tavası Köz alınan,ateş tavası,küreği 108.
Kaynak: Ramazanlı, SarıkayaAslında ilk Volvo'larda logoyu ızgaraya
tutturmak için başka bir yöntem bulunamaması üzerine kullanılan bu diyagonal şerit, zamanla Volvo
Kaynak: Volvo CarsÇok uğraşmışlar ama
tutturmak bir türlü mümkün olmamış. Köprü yapılmadan evvel zamanın hükümdarı sefere giderken Kızılırmak 'ın sığ
Kaynak: KarakeçiliÇünkü enstrümanlarda belirli notaları
tutturmak çok zordur. Timpanide ise davulların boyutlarına göre notalar incelip kalınlaşabilir.
Kaynak: DavulKızlar tülbentlerine
tutturmak için köye gelen satıcılardan toka alıp, kollarına gümüş bilezik, kulaklarına küpe takarlarmış.
Kaynak: Yeşilalan, Yıldızeli