Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

tutulmak ne demek?

 - 6 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü

tutulmak anlamı İng. dry-up Alm. Steckenbleibaen Fr.avoir un trou
Oyuncunun söyleyeceklerini unutması.

Divanü Lügati't-Türk

tutulmak anlamı
tutulmak, yakalanmak

Güncel Türkçe Sözlük

tutulmak anlamı
(nsz) 1. Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak: "Bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu." -E. E. Talu. 2. Ay ve güneş tutulma olayına uğramak. 3. Ünlü olmak, meşhur olmak. 4. Tutuk duruma gelmek. 5. Kapatılmak, sarılmak: "Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler." -İ. O. Anar. 6. Bir organ veya bir şey hareket edemez olmak: "Konuşmak için dilim, yazmak için kalemim tutuldu." -F. R. Atay. 7. (-e) Birine tutkun olmak, sevmek. 8. (-e) Bir işe veya birine canı sıkılmak: "Sen filozof geçinen ukala bir adama benzersin. Bak, ben böyle şeylere fena tutulurum." -H. Taner. 9. (-e) Yakalanmak: "Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu." -N. Cumalı. 10. sp. Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak.

Tarama Sözlüğü

tutulmak anlamı
bakınız» dutulmak.

Türkçe - İngilizce

tutulmak anlamı
fiil
1) be held
2) be stuck
3) indulge
4) be taken
5) be in a request
6) incur
7) be stuck on
8) be at a premium
9) make a hit
10) attack
11) attaint
12) catch on
13) come in
14) be smitten with
15) drop
16) stiffen
17) be taken with
18) smite
19) be enamored of
20) come up
21) go into
isim
1) have a crush on

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

tutulmak anlamı
1.Âşık olmak. 2.Felç olmak.

tutulmak eş anlamlısı

meşhur olmak
ün kazanmak, tanınmak, ün almak, ünlenmek.
sevmek
(-i) 1. Sevgi ve bağlılık duymak: "Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı." -Ö. Seyfettin. 2. Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek: "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiştir." -A. İlhan. 3. Çok hoşlanmak: "Bazıları entari üstüne kürk giymeyi daha çok severlerdi." -R. H. Karay. 4. Okşamak. 5. Yerini, şartlarını uygun bulmak: Bu ağaç nemli ortamı sever.

"tutulmak" için örnek kullanımlar

Çünkü maliyet rekabet amacıyla olabildiğince düşük tutulmak zorunda.
Because the costs have to be kept as low as possible in order to compete.
Kaynak: veteknoloji.com
Türkiye'yi ekonomik yönden bağımsızlaştıracak, kaynakların verimli şekilde kullanımını sağlayacak, kişilikli bir dış politika uygulayabilme imkân ve gücünden mahrum tutulmak istenmektedir.
Bağımsızlaştıracak Turkey economically, to ensure efficient use of resources, opportunities and power to implement a foreign policy devoid of personality required to be kept.
Kaynak: haber.stargazete.com
seçimi ile kamu kurum ve kuruluşlarında özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen mesleklere atanacakların ön elemesi amacıyla
Kaynak: Kamu Personel Seçme Sınavı
İhbarın asılsızlığı anlaşıldıktan sonra Abbasi halifesi Mütevekkil tarafından Bağdat 'a çağrıldı ve gözaltında tutulmak üzere Samarra '
Kaynak: Ali Naki
İn (olmak) : tutulmak,tutulur olmak. İndikatör : gösterge. İnisiyatif : öncelik,üstünlük. İnisiyatifi ele geçirmek : üstünlüğü ele geçirme
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
seçimi ile kamu kurum ve kuruluşlarında özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen mesleklere atanacakların ön elemesi amacıyla
Kaynak: Kamu Personeli Seçme Sınavı
(A) grubu kadrolar; özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle ve belli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutularak
Kaynak: KPSS-A
Kendileri, duruşları ve talepleriyle devrimin diğer etmenlerinden ayrı tutulmak istemelerine rağmen tarihçiler sans culottes için
Kaynak: Sans Culottes
Almanya'da kısa bir süreliğine yaşayacak olan yabancı ailelerin çocukların ev ortamında kendi dillerinde eğitime tutulmak suretiyle
Kaynak: Almanya'da eğitim
Bu üç sınavın ortalaması ile adaylar geçer veya o seneki hazırlığa tâbi tutulmak durumunda kalır. Listening sınavı belirli bir metinden
Kaynak: Muafiyet sınavı
İş gezileri için gelenler dâhil, ülkede yirmi dört saatten az kalanlar hariç tutulmak üzere, yıllık olarak ağırladığı yaklaşık 82 milyon
Kaynak: Fransa
Kudsi kısa süre sonra ev hapsinde tutulmak üzere serbest bırakıldı. Gizlice Çiçekli'ye karşı mücadele etti ve onun devrildiği 1954'teki
Kaynak: Nazım el Kutsi
Küçük yaşta enfeksiyona tutulmak, kalıcı sinüs ve burun hasarına yol açabilir. Teşhis: Teşhis genellikle semptomlar yardımıyla yapılır.
Kaynak: Kedi Nezlesi
Elbette, kendisi, başkaları ve ilahi emirlerin sınırlamaları hariç tutulmak kaydıyladır. Zira bu hürriyetler, onun tabiî hakları içindedir
Kaynak: Hürriyet (felsefe)
Yayılma: eğer verilen değer tutulmak için çok büyükse taşma olduğu belirtilerek özel bir değere atanabilir. Üzerinde yapılacak işlemler
Kaynak: Aritmetik taşma
Maiyetinde iki kişi bulundurmak, sakal bırakmak, çift kürekli bir kayığa malik olmak, bazı vergi ve masraflardan muaf tutulmak bu
Kaynak: Krikor Balyan
Kadroda tutulmak istenen Harun Erdenay ise tartışmalı bir şekilde yüksek bir meblağ karşılığı Ülkerspor 'a transfer oldu. Buna karşılık
Kaynak: Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı 1994-95 sezonu
92'nin altında olan çocuklara oksijen verilmelidir, ve ağır bir krup geçiren bireyler gözlem altında tutulmak üzere hastaneye alınmalıdır.
Kaynak: Krup sendromu
Türklerin Anadolu'ya göçleri ile birlikte özellikle İpek Yolu Güzergahı Türkler tarafından kontrol altında tutulmak üzere yerleşimlere
Kaynak: Osmaniye, Sincan
Barbara Kilisesinin ismi, babası tarafından Hristiyanlığın etkisinden uzak tutulmak için hapis tutulan Mısırlı bir azizenin adından gelir.
Kaynak: Göreme'deki Kiliseler
maddelerinin, 'cebir şartı ile yapılması hariç tutulmak üzere' kaldırılmasına karar verdi. 4 Şubat - Queen grubu vokalistleri Freddie
Kaynak: 1991
Adalar : Gökçeada ile Bozcaada özerk bir yönetime tabi tutulmak şartıyla (Türkiye antlaşmanın bu maddesini uygulamadı) Türkiye'de, diğer
Kaynak: Lozan Antlaşması

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.