Yoksa biz öbür
türlü hepsini seviyoruz çokta başarılı buluyoruz.
Or the other way all the love we find already successful.
Kaynak: trtspor.com.trBu alan üzerindeki her
türlü kullanım hakkı kamunundur ve kolektiftir.
This area is the right to use all kinds of kamunundur and collective.
Kaynak: haber.sol.org.trNecati ile pozisyonlar bulan Es Es bir
türlü galibiyet golünü atamadı.
Es Es Necati a position which did not assign any winning goal.
Kaynak: habervitrini.comÖteki
türlü hem geçmiş öteki oyunculara haksızlık edersiniz.
Otherwise the other players in the past would be unfair.
Kaynak: sporx.comYaygın gelişimsel bozukluk - Başka
türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk (YGB-BTA) (İngilizce): Pervasive Developmental
Kaynak: YGB-BTAgelişmesini ve yurt sathına yayılmasını sağlamak, bu konularda her
türlü düzenlemeyi yapmak, kararlar almak ve uygulamakla yetkili kurumdur.
Kaynak: Türkiye Futbol FederasyonuDantel, (Fransızca "dentelle"), her
türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen
türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü
Kaynak: DantelBaşka
türlü olamayan, olumsal olmayan ya da olmaması olanak lı olmayan durum; olduğundan başka
türlü olamayacak olma durumunu dillendiren,
Kaynak: ZorunlulukTürk Dil Kurumu 'na göre mühendis, İnsanların her
türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı; çeşitli yapılar yol , köprü , bina , peyzaj , çevre
Kaynak: MühendislikTeleskop, uzay dan gelen her
türlü radyasyon u alıp görüntüleyen astronom ların kullandığı, bir rasathane cihaz ıdır. 1608 yılında Hans
Kaynak: TeleskopAyrıca bazı bitki lerin
türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz suya ve erkek balığın tohumuna da süt denir. Tarihi: MÖ 8000 yılına ait,
Kaynak: SütSinop, ulaşım sorunlarından dolayı bir
türlü kalkınamamış, işsiz kalan nüfus başka illere göç etmek zorunda kalmıştır. Coğrafi özellikler
Kaynak: Sinop (il)Antibiyotik, herhangi bir mikroorganizma tarafından, başka bir mikroorganizmayı öldürmek veya çoğalmasını durdurmak için üretilen her
türlü madde.
Kaynak: AntibiyotikKara delik, astrofizik te, çekim alanı her
türlü maddesel oluşumun ve ışınım ın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan,
Kaynak: Kara delikZehir. Hücre lere ve yaşayan doku lara kimya sal, biyokimya sal ya da radyoaktif nitelikte zararlar veren her
türlü madde dir.
Kaynak: ZehirKraliyet Hava kuvvetleri, Birleşik Krallığı her
türlü bombardıman ve hava saldırısından korumak amacıyla 1 Nisan 1918'de kurulmuştur.
Kaynak: Kraliyet Hava KuvvetleriEnflamasyon, inflamasyon, yangı veya iltihaplanma, canlı dokunun her
türlü canlı, cansız yabancı etkene veya içsel/dışsal doku hasarına
Kaynak: EnflamasyonNesne, belirli bir ağırlığı ve hacmi olan her
türlü cansız varlık, şey, obje. Nesne sözcüğü ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir:
Kaynak: NesnePazar, ekonomide her
türlü mal ve hizmetin alınıp satıldığı veya takas yoluyla el değistirdiği yer olarak tanımlanmaktadır. Buna göre,
Kaynak: Pazar (ekonomi)Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunu oluşturan kayaç ların, başta akarsu lar olmak üzere
türlü dış etkenlerle yıpratılıp yerinden
Kaynak: ErozyonPatojen, hastalığa neden olan her
türlü organizma ve madde. Bu terim çoğunlukla çok hücreli organizmaların işleyişini ve hücre bütünlüğünü
Kaynak: PatojenLif (← Arapça ألياف alîf), her
türlü maddeyi oluşturan ince ve uzun parçalar, ipliksi yapılar. Bir iplik içindeki pamuk lifleri,
Kaynak: LifHaber metninde her
türlü taraflı değerlendirmelerden ve söz oyunlarından uzak durulur. Metin kısa, haber dili de yalındır. Bu haber
Kaynak: Haber