Dalga geçen arkadaşlarım oldu; çünkü, artık evde
tüy koyacak yer yoktu.
Wave was the friends, because there was no longer a place to put down at home.
Kaynak: televizyongazetesi.comüzerine yapılmış bir filme, hem de Başkan'ın eşi eliyle Oscar verilmesi, üzerine
tüy dikti.
made on a film, as well as the President's wife, Oscar-giving hand, planted on the feather.
Kaynak: haberturk.comTüy, mürekkebe batırılarak yazı yazmakta kullanılan bir araçtır. Genellikle kaz, kuğu ve hindi gibi iri kuş ların kanat
tüy lerinden
Kaynak: Tüy (kalem) Kuşlar (Aves),
tüy lü, kanat lı, sıcakkanlı , yumurta ile üreyen, omurgalı hayvanlar. Yaklaşık 10.000 civarında yaşayan türüyle en
Kaynak: KuşlarSorguç, bazı kuşların tepelerinde bulunan uzunca
tüy veya
tüy demeti Dinazor gibi bazı diğer canlılarda bulunan benzer yapılara da -
tüyKaynak: SorguçKümes hayvanları, et i, yumurtası ve
tüy ü için yetiştirilen evcil , kanat lı hayvan lardır. Tavuk , ördek , hindi ve kaz , birçok ülke
Kaynak: Kümes hayvanlarıVillus, Latince 'de
tüy anlamına gelen, ince bağırsağın iç yüzeyinde bulunan ince kılcıklardır. İnce bağırsaklarda yer alan villus adı
Kaynak: Villus