Hatta turist sayılarımız arasında ciddi bir
uçurum var.
There is a serious gap between our numbers and even tourists.
Kaynak: turkish.ruvr.ruABD'de "Mali
uçurum" sorunu çözüldü, borç tavanı problemi en azından ötelendi.
The United States 'financial gap' problem was solved, at least obviated the problem of the debt ceiling.
Kaynak: cnnturk.comBu arada Sinan ve Irmak arasındaki
uçurum büyümektedir.
In the meantime, the gap is growing between Sinan and river.
Kaynak: takvim.com.trPTT 1'inci Lig'de takımlar arasında büyük
uçurum yok.
1st League teams do not have the huge gap between the PTT.
Kaynak: spor.gazetevatan.comKhaos (Xάος), Yunan mitolojisi nde (boş uzam, boşluk,
uçurum, kaos) bir çeşit ilkel tanrısal varlık olarak gösterilen Khaos, Düzen'den ya
Kaynak: Khaos (mitoloji)güney ucunda Partition Cove denen koyun ortasında yer alan üstü düz
uçurum gibi yüksek Awa'uq kaya-adacığına sığınan Kodiak Adası'ndaki
Kaynak: Awa'uq KatliamıBir yanı bataklık, bir yanı
uçurum olan bir yerde idi bu mevzi. Prut Savaşı denilen bu savaşı Osmanlı ların kazanması üzerine Prut
Kaynak: Prut AntlaşmasıRomanda köylü ile kentli arasındaki
uçurum da farkettirilmiştir. Zira bayan Havisham'ın kibirli tavırları; Estella'nın sosyeteden biriyle
Kaynak: Büyük UmutlarKesişmezler (istisna: 90 derece eğimli bir
uçurum). İki eşyükselti eğrisi arasındaki yükseklik sabittir. Eşyükselti eğrilerinin sık olması
Kaynak: Eşyükselti eğrisi