Her durumda her zaman bir
umut ışığı olduğunu biliyorum.
In any case, I know it's always a glimmer of hope.
Kaynak: haberturk.comYani yeni bir
umut ışığı doğurur diye düşünüyorum.
So I think that brings a new ray of hope.
Kaynak: turkiyegazetesi.com.trBeyaz leke hastalığının tedavisine
umut ışığı.
Treatment of white spot disease, a glimmer of hope.
Kaynak: cnnturk.comAçıkçası Drogba ve Amrabat oyuna girerken Galatasaray hiçbir
umut ışığı vermiyordu.
Obviously no hope Drogba and Manchester Amrabat did not enter the game.
Kaynak: fotomac.com.tr