Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

uyduruk ne demek?

- 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

uyduruk anlamı
sf. Aslı olmayan, uydurma: "Liseyi zar zor bitirmiş, uyduruk işlerde yıllarca sürünmüştü." -S. Dölek.

Türkçe - İngilizce

uyduruk anlamı
sıfat
1) fake
2) fictitious
3) invented
4) made-up
5) trumped-up

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

uyduruk anlamı
Düzme, uydurma, yalan.

*Alaşehir -Manisa
Yeniköy -Balıkesir
*Düzce -Bolu
*Akyazı -Sakarya
-Samsun
-Trabzon
Maksutlu *Şarkışla -Sivas
*Bor, -Niğde
-Edirne

uyduruk eş anlamlısı

uydurma
is. 1. Uydurmak işi. 2. Gerçek olmayan, gerçekmiş gibi gösterilen haber, asparagas. 3. sf. Gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzme: "Atatürk'ün Osmanlıcayı Türkçeleştirmek hususundaki güzel arzusunu bugünkü ‘uydurma dilcilik' gayretine alet etmişiz." -B. Felek. 4. sf. Yeni bir biçim verilmiş: "Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum." -H. Z. Uşaklıgil.

"uyduruk" için örnek kullanımlar

fener napms da yükselio elin uyduruk kıytırık takımlarını zor eliyo .

kıytırık lousy teams napms lantern in hand yükselio eliyo difficult.

Kaynak: spor.mynet.com

Öyle uyduruk, ipin ucundan tutmak değil de ciddi ciddi bu işin karar mercii olmak isterdim.

It's contrived, but not off the hook to keep the decision-making body of this work I wanted to be serious.

Kaynak: focushaber.com

Şimdi bu reklamı izleyen saf çocuklar, uyduruk eğitimciler,''Bu sadist eylemin'' çok doğal olduğunu sanacaklar.

Now after this ad pure children, the trumped-up trainers,'''' very naturally will think that this sadistic act.

Kaynak: blog.milliyet.com.tr

Bir nomen nudum resmi bir bilimsel ad olarak kabul edilmediği ve uyduruk olarak nitelendirildiğinden dolayı daha sonra bir yazar bunu başka
Kaynak: Nomen nudum

Bu şekilde ilgisiz ve uyduruk alan adları kullanılmaz. Ayrıca web sitelerinde bir bağlantı olarak veya bir elektronik posta adresinde
Kaynak: Example.com

Kendi deyimiyle “sahte ve uyduruk” olan kitabını yazmasının nedeni şudur: “1925'te Kürdistan sahipsiz kalmış, her türlü zulüm ve soykırıma
Kaynak: Mehmet Şükrü Sekban

ilk kez bu sınav sırasında birbirlerini tanıyan ikili kısa ve uyduruk bir eğitim safhasından sonra görev yerlerine uçakla gönderilirken,
Kaynak: Bizim Gibi Casuslar

Artık soğuk savaş sona erdiği ve Sovyetler Birliği gibi bir düşmanın kalmadığı gözönüne alınınca uyduruk bir bahane yaratılarak Kanada '
Kaynak: Kanada Salamı

bagajında gizlice Avrupa'ya kaçırmış ve afişteki Metin Erksan ismini uyduruk bir isimle değiştirerek Berlin Film Festivali 'nde yarışmaya sokmuştu.
Kaynak: Susuz Yaz (film)

yy uzak batısında, insanlara her derde deva olduğunu ileri sürdüğü ama aslında hiçbir işe yaramayan uyduruk bir şurubu satarak geçimini
Kaynak: Doktor Doxey'in İksiri

kimliğinin farkındadır) anında kandığı uyduruk, acıklı bir hikâyeyle ikna eder ve sonunda Ichigo'nun kardeşleriyle kalabalık bir odayı paylaşır.
Kaynak: Rukia Kuchiki

Bu uyduruk dedikodular I. Ahmet'in kulağına gidince 16 yaşında tecrübesiz olan I. Ahmet birden hiç soruşturma yapmadan Derviş Mehmet
Kaynak: Boşnak Derviş Mehmed Paşa

meşhur ve asil kafkas oyunları ise ne yazıkkı düğünlerde görülmemekte yerini uyduruk halaylar almaktadır artık. Yemek olarak ise kıkı hingal
Kaynak: Ovacık, Pazar

yüzyılın ilk iki onyılı içinde eserin yapımlanması için "uyduruk" kısımlamalar ve eksik müzik kısımlarında Purcell stilinde yapilma kısım
Kaynak: Dido ve Aeneas

Ero, Ere Bazıları yaşlanıncaya kadar artık birbirinin ismi yerine, bu uyduruk isimlerle seslenmeye devam ederlerdi. Düğünden bir hafta
Kaynak: Dağarası, Ergani

Rabbi Yom-Tov Lipmann Heller (1579–1654), Polonya 'nın Kraków şehrinde, sorunlarının sona ermesi ve kendi aleyhine açılmış uyduruk
Kaynak: Purim

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)