Maçı idare eden orta hakem, yan hakeme
uymak mecburiyetinde kalıyor.
Who managed the game the Referee, remain obliged to comply with the side referees.
Kaynak: spor.bugun.com.trHukuki süreç başladı, bu siteler alınan karara
uymak zorunda.
Legal process began, these sites have to comply with the decision.
Kaynak: focushaber.comYönetim Kurulu, Kurul tarafından tespit edilen bu limitlere
uymak zorundadır.
The Board of Directors determined by the Board, must comply with these limits.
Kaynak: gazetea24.comBizim tavsiyemiz, UKOME kararına, belediyenin önerisine
uymak doğrultusundadır.
Our recommendation UKOME the decision of the municipality to comply with the proposal direction.
Kaynak: gazetea24.comToplum sözleşmesi veya sosyal sözleşme; bireylerin karşılıklı uzlaşma , bazı kurallara
uymak üzerinde anlaşma ve birbirlerini şiddet,
Kaynak: Toplum sözleşmesiManavalar Brahmanizm dinindeki insanların uyduğu ,
uymak zorunda oldukları bir kitaptır. İnternette manavalar hakkındaki bilgi çok azdır.
Kaynak: Manava kitaplarıbitirir bitirmez kurallara uygun kıyafetlerini giymek için, belirli kuralara
uymak şartı ile, değişim alanına girer ve diğer branşa başlar.
Kaynak: TriatlonZamana
uymak için 4,6 litre, yakıt enjeksiyonlu motor ve 4 ileri vites ile güçlendirildi 1961 yılından itibaren Corvette`nin yarışlardaki
Kaynak: Chevrolet CorvetteŞah uzaklaştırılmasını istemese de ailesinin kararına
uymak zorunda kalmıştır. Soraya ve İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi 'nin 1956 'daki
Kaynak: Süreyya İsfendiyari BahtiyariAynı zamanda alanın etik kurallarına
uymak gerekmetedir. Pedagogların hizmet sahaları genelde şu başlıklar altında toparlanabilir,
Kaynak: PedagogOyun kurallarına
uymak. Rakibi oyunun bir parçası olarak görmek. Oyun koşullarında şans eşitliğini kollamak. Kazanınca zafer i kötüye
Kaynak: Fair playNATO üyesi ülkeler ürettiği bütün askeri malzemeler de bu standartlara
uymak zorundadır. Standartlara ulaşması için, ordusu modernize
Kaynak: STANAGCarus'un ölümünden sonra Doğu'daki ordu Avrupa'ya dönmeyi talep etti ve Carus'un küçük oğlu Numerian bu talebe
uymak zorunda kaldı.
Kaynak: CarinusBu uygulama İmparatorluk döneminde geleneklere
uymak için sürdürülmüş ancak sadece sembolik bir anlam ifade etmiştir.) Senatörler
Kaynak: CuriaUluslararası düzeyde, üretilen antiveninler Farmakope ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) standartlarına
uymak zorundadır. Terminoloji
Kaynak: AntiveninBu Yönetmeliğe Hackerlar
uymak zorundadırlar. Bu Yönetmeliğe sadece profesyonel Hackerlar değil bütün amatör Hackerlar da uymaya
Kaynak: Hacker manifestosuHız sınırlaması olan bir yolda, trafik kurallarına
uymak için, aracın ani hızının bilinmesi istenir. Ani hızı bulurken, ortalama hız
Kaynak: Anlık hızYazıda ve konuşmada yeteri kadar geçen ve kullanılabilir olan yeni sözcükler tüm resmi kurumlar ve okulların
uymak zorunda oldukları
Kaynak: Dansk SprognævnFotoğrafçılıkta genel kabul görmüş kuralların uygulanması zorunlu olmamakla birlikte kurallara
uymak genel olarak fotoğrafın
Kaynak: Kompozisyon (görsel sanatlar)Formula tüm katılımcıların ve arabaların
uymak zorunda oldukları kurallar bütünüdür. Formula 1, II. Dünya Savaşı ndan sonra 1946 yılında
Kaynak: Formula 1 tarihiDinleyiciler ve konuşmacılar forumun kurallarına
uymak zorundadır. Başkan en sonunda genel bir özetleme yapar. Ancak kendi görüşlerini
Kaynak: Forum (edebiyat)İtaat, bir otorite nin isteklerine boyun eğmek, bir emir e
uymak, bir talebi yerine getirmek veya yasak lanan bir şeyi terk etmektir.
Kaynak: İtaatTürk karasularına giren ve İstanbul Boğazı 'ndan geçmek isteyen tüm gemiler bu tüzüğün hükümlerine
uymak zorundadırlar. İstanbul şehri
Kaynak: İstanbul Liman Tüzüğüİ.İ.Y.'nın yansımaları olan düzen ve kuralların birine veya diğerine
uymak, varlıkların tamamen kendi durum ve yeteneklerini ilgilendiren
Kaynak: İlahî irade yasaları