Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

uymak ne demek?

 - 5 sözlük, 11 sonuç.

Divanü Lügati't-Türk

uymak anlamı
uymak, birine bağlı olmak

Güncel Türkçe Sözlük

uymak, -ar anlamı
(-e) 1. Ölçüleri birbirini tutmak: Ayakkabı ayağına iyi uydu. 2. Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek: Kravat ceketine uymuş. 3. Zevke, anlayışa uygun düşmek: Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor. 4. Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak, riayet etmek: "Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın." -P. Safa. 5. Bağlı kalmak, tabi olmak: Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı. 6. Uygun düşmek, münasip olmak: "Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir." -H. C. Yalçın.

Tarama Sözlüğü

uymak anlamı
Çatmak, sataşmak.

Türkçe - İngilizce

uymak anlamı
fiil
1) comply
2) comply with
3) follow
4) obey
5) suit
6) abide by
7) fit
8) observe
9) conform
10) match
11) respect
12) adapt
13) keep
14) chime
15) agree
16) keep to
17) comport
18) go
19) correspond
20) do
21) answer
22) tally
23) assort
24) accord
25) harmonize
26) quadrate
27) coincide
28) mate
29) square
30) become
31) go with
32) sort together
33) square with
34) string along with
35) work in with
36) tally with
37) tone
38) pertain
39) gear
40) fall with
41) do for
42) defer
43) correlate
44) consort
45) consist
46) chime in with
47) accommodate oneself
48) go together

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

uymak anlamı
1. Çatmak, kavga başlatmak. 2. Kötü bir söz ya da davranışa, benzer biçimde karşılık vermek.
uymak anlamı
Denk gelmek, uygun gelmek: Bazarlık uymadı.

*Bor -Niğde

uymak anlamı
Kız, erkekle kaçmak.

*Fethiye Muğla

uymak anlamı
< ET uymak: uymak; birlikte yoldan çıkmak. || uygar: uyar
uymak anlamı
Kanmak

Çüngüş, Çermik Diyarbakır

uymak anlamı
Kız kendi isteğiyle kocaya kaçmak

Rize

uymak anlamı
Muvafakat etmek, muvafık hareket etmek

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

"uymak" için örnek kullanımlar

Maçı idare eden orta hakem, yan hakeme uymak mecburiyetinde kalıyor.
Who managed the game the Referee, remain obliged to comply with the side referees.
Kaynak: spor.bugun.com.tr
Hukuki süreç başladı, bu siteler alınan karara uymak zorunda.
Legal process began, these sites have to comply with the decision.
Kaynak: focushaber.com
Yönetim Kurulu, Kurul tarafından tespit edilen bu limitlere uymak zorundadır.
The Board of Directors determined by the Board, must comply with these limits.
Kaynak: gazetea24.com
Bizim tavsiyemiz, UKOME kararına, belediyenin önerisine uymak doğrultusundadır.
Our recommendation UKOME the decision of the municipality to comply with the proposal direction.
Kaynak: gazetea24.com
Toplum sözleşmesi veya sosyal sözleşme; bireylerin karşılıklı uzlaşma , bazı kurallara uymak üzerinde anlaşma ve birbirlerini şiddet,
Kaynak: Toplum sözleşmesi
Manavalar Brahmanizm dinindeki insanların uyduğu , uymak zorunda oldukları bir kitaptır. İnternette manavalar hakkındaki bilgi çok azdır.
Kaynak: Manava kitapları
bitirir bitirmez kurallara uygun kıyafetlerini giymek için, belirli kuralara uymak şartı ile, değişim alanına girer ve diğer branşa başlar.
Kaynak: Triatlon
Zamana uymak için 4,6 litre, yakıt enjeksiyonlu motor ve 4 ileri vites ile güçlendirildi 1961 yılından itibaren Corvette`nin yarışlardaki
Kaynak: Chevrolet Corvette
Şah uzaklaştırılmasını istemese de ailesinin kararına uymak zorunda kalmıştır. Soraya ve İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi 'nin 1956 'daki
Kaynak: Süreyya İsfendiyari Bahtiyari
Aynı zamanda alanın etik kurallarına uymak gerekmetedir. Pedagogların hizmet sahaları genelde şu başlıklar altında toparlanabilir,
Kaynak: Pedagog
Oyun kurallarına uymak. Rakibi oyunun bir parçası olarak görmek. Oyun koşullarında şans eşitliğini kollamak. Kazanınca zafer i kötüye
Kaynak: Fair play
NATO üyesi ülkeler ürettiği bütün askeri malzemeler de bu standartlara uymak zorundadır. Standartlara ulaşması için, ordusu modernize
Kaynak: STANAG
Carus'un ölümünden sonra Doğu'daki ordu Avrupa'ya dönmeyi talep etti ve Carus'un küçük oğlu Numerian bu talebe uymak zorunda kaldı.
Kaynak: Carinus
Bu uygulama İmparatorluk döneminde geleneklere uymak için sürdürülmüş ancak sadece sembolik bir anlam ifade etmiştir.) Senatörler
Kaynak: Curia
Uluslararası düzeyde, üretilen antiveninler Farmakope ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) standartlarına uymak zorundadır. Terminoloji
Kaynak: Antivenin
Bu Yönetmeliğe Hackerlar uymak zorundadırlar. Bu Yönetmeliğe sadece profesyonel Hackerlar değil bütün amatör Hackerlar da uymaya
Kaynak: Hacker manifestosu
Hız sınırlaması olan bir yolda, trafik kurallarına uymak için, aracın ani hızının bilinmesi istenir. Ani hızı bulurken, ortalama hız
Kaynak: Anlık hız
Yazıda ve konuşmada yeteri kadar geçen ve kullanılabilir olan yeni sözcükler tüm resmi kurumlar ve okulların uymak zorunda oldukları
Kaynak: Dansk Sprognævn
Fotoğrafçılıkta genel kabul görmüş kuralların uygulanması zorunlu olmamakla birlikte kurallara uymak genel olarak fotoğrafın
Kaynak: Kompozisyon (görsel sanatlar)
Formula tüm katılımcıların ve arabaların uymak zorunda oldukları kurallar bütünüdür. Formula 1, II. Dünya Savaşı ndan sonra 1946 yılında
Kaynak: Formula 1 tarihi
Dinleyiciler ve konuşmacılar forumun kurallarına uymak zorundadır. Başkan en sonunda genel bir özetleme yapar. Ancak kendi görüşlerini
Kaynak: Forum (edebiyat)
İtaat, bir otorite nin isteklerine boyun eğmek, bir emir e uymak, bir talebi yerine getirmek veya yasak lanan bir şeyi terk etmektir.
Kaynak: İtaat
Türk karasularına giren ve İstanbul Boğazı 'ndan geçmek isteyen tüm gemiler bu tüzüğün hükümlerine uymak zorundadırlar. İstanbul şehri
Kaynak: İstanbul Liman Tüzüğü
İ.İ.Y.'nın yansımaları olan düzen ve kuralların birine veya diğerine uymak, varlıkların tamamen kendi durum ve yeteneklerini ilgilendiren
Kaynak: İlahî irade yasaları

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.