Hafta sonları çok fazla, hafta içi ise çok az
uyumak sakıncalıdır.
On weekends too much, too little sleep during the week of the drawbacks.
Kaynak: aksam.com.trDüzenli ve yeterli
uyumak detoks için vazgeçilmez bir gerekliliktir.
Regular and adequate sleep is an essential requirement for detoxification.
Kaynak: aksam.com.trUzmanlar iyi
uyumak için çok yememeyi tavsiye ediyor.
Experts would suggest not to eat for good sleep.
Kaynak: takvim.com.trDüzenli saatte
uyumak ertesi günü erken kalkmanızı ve belirgin saatlerde besin tüketmenizi sağlayacaktır.
Regular hours sleep to get up early the next day and will consume significant nutrient hours.
Kaynak: saglik.bugun.com.trAnoreksiya Nervoza, özellikle genç kadın larda görülebilen, yemek yememek, çok az
uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik
Kaynak: Anoreksiya nervozaYatak, dinlenmek ya da
uyumak için üstüne yatılan mobilya . Yüzyıl lar boyunca, evlerdeki en önemli eşyadan biri sayılmış ve toplumsal
Kaynak: Yatakuyumak, durmak (durum fiili) Fiil ve yüklem : Zaman zaman fiil (eylem) ve yüklem kavramları birbirine karıştırılır. Fiil bir sözcük türü
Kaynak: Fiil Oturmak, yemek, içmek,
uyumak gibi... Mübah olan bu gibi işlerin ne yapılmasında sevab vardır, ne de terkinde günâh vardır.
Kaynak: MübahKarada yaşayan bu şebek türü günün % 60'nı yiyecek aramak ve muhabbet etmek için yerde geçirir, ağaçlara
uyumak ve beslenmek için çıkar.
Kaynak: Sorguçlu kara şebekBunun yanında, "Schlaf mit meinem Mann" (Birlikte
uyumak) , "Zwei Schwestern" (İki Kızkardeş) ve "Romantic Fighter" (Romantik dövüş) gibi
Kaynak: Christian OliverKarşıtı olan hipnopompik ise Frederic William Henry Myers tarafından hupnos yani
uyumak ve pompe yani uzaklaştırmak kelimelerinden ortaya
Kaynak: HipnopompiBu 40 günde maddî bağları azaltıp mânevî tarafı kuvvetlendirmek için kırk gün az yemek, az içmek, az konuşmak, az
uyumak, çok ibâdet
Kaynak: ErbainBu barınaklar;
uyumak, yemek pişirmek, yemek yemek, depolama, ilk yardım ve atölye olarak veya başka özel maksatlarla kullanılır.
Kaynak: WaniganAyrıca mezarlıkta
uyumak ve yemek yemek iyi değildir, ve Güneş battığı zaman da mezarlığa girilmemelidir. Etimoloji. Söğök: (Söğ/Sök)
Kaynak: Söğök İyesiBirçok kişide ağrı ve diğer semptom lar o kadar şiddetlidir ki, sadece karanlık bir odada yatıp
uyumak isterler. Bu da günlük yaşantıyı
Kaynak: MigrenYazar böylece, ebedi uykusunu doğduğu topraklarda
uyumak imkanına kavuştu. Eserlerinde Kırım Türklerinin Rusların zulmü altındaki hayatını
Kaynak: Cengiz DağcıBüyük olasılıkla ev sahiplerinden gelecek şikâyetlerden çekinen Bloodworth o gece
uyumak için evine geri döndü. Fakat bu umursamaz
Kaynak: Thomas BloodworthTekrar saraya dönünce, yemek sonrası
uyumak üzere istirahata çekildiler. Ertesi sabah, bilinmeyen kişiler tarafından, yemeklerine zehir
Kaynak: Kırkpınar, Sapancasleep | slept | slept |
uyumak | speak | spoke | spoken | konuşmak | spend | spent | spent | harcamak | stand | stood | stood
Kaynak: Düzenli-Düzensiz FiillerNisa Suresi , 43 ayetine göre sekerat (şuuru yerinde olmamak: delilik/cinnet, esriklik/sarhoşluk, bayılmak-baygınlık, uyku-
uyumak...)
Kaynak: Abdest