Güncel Türkçe Sözlük
ürkütmek anlamı
(-i) 1. Ürküntü vermek. 2. Korkutup kaçırmak: "Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu." -M. Ş. Esendal. 3. Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek. 4. mec. Korkutmak: "Bu kadar büyük bir adamın huzuruna çıkmak ihtimali bile beni ürkütüyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. mec. Kuşkulandırmak: "Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu." -R. N. Güntekin.